ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2020 NUMARASI : 2020/320 ESAS, 2020/335 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (6183 sayılı yasanın 79.maddesine Dayalı) KARAR : Adana 3....
Ltd.Şti. ile ...olduğu, icra dosyasından davacı şirkete 1,2,3.haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilip, davacı işyerinde haciz yapıldığı, davacının ... 2.İcra Hukuk Mahkemesine 2007/675 Esas no ile “tebligatın usulsüz olup, birinci haciz ihbarnamesini öğrenme tarihinin 10.7.2007 olarak düzeltilmesi” istemli olarak açtığı davanın reddedilip, kararın kesinleştiği, yine davacının ... 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/684 Esas nosu ile açtığı, “usulüne uygun düzenlenmeyen haciz ihbarnamelerin iptali” davasının reddedilip kesinleştiği, icra dosyasından davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediğinden kesinleşmelerinden sonra iş bu menfi tespit davasının açıldığı, ancak yargılama sırasında icra takip borçlusunun borcunu ödediği, davacının ise ödeme iddiasını kanıtlayamadığı gerekçeleriyle menfi tespit davasının konusu kalmadığından esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, ödemenin istirdadı isteminin reddine, davalı ...Ltd.Şti. dava açılmasına sebep olmadığından yargılama...
Takip devam ederken her iki davalı menfi tespit davası açmış ve davaları birleştirilmiştir. Davacı ...'in bu işyeri ile ilgisi bulunmayıp 3. kişi durumunda olup bu davanın İş Mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. (Davacı ... bu senedin işe girerken alınan bir senet olduğunu, kardeşinden alınan senedin ise kendinden alınan senede kefalet olmak için alındığını bildirmiş ve bu husus tanıklarca teyit edilmiştir). Birleşen dosya davacısı ...'in davası yönünden davanın İş Mahkemesi sıfatıyla aynı mahkemede görülmesi hatalı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş davacı ...'in açtığı menfi tespit davası yönünden dosyanın tefrikine karar verilerek görevsizlik kararı verilmesi, davacı ...'nın açtığı dava hakkında da esastan bir karar vermektir. O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı'nın davacı ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, bilgisayar korsanlarının kredi kartı şifresini kırarak yaptığı alışverişlerden dolayı borcun bulunmadığı iddiasına dayalı tüketici tarafından açılan menfi tespit davasına ilişkindir. Yüksek 13. Hukuk Dairesi tarafından, uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit istemi şeklinde nitelendirilerek dosya Yüksek 11. Hukuk Dairesine, bu Daire tarafından da aynı gerekçe ile Dairemize gönderilmiştir. Karar, Tüketici Mahkemesi tarafından kredi kartı hamilinin açtığı dava sonucunda verilmiş olduğundan dosyanın temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine görevini girmektedir. Ne var ki dosya işbölümü yönünden Dairemize gönderilmekle, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 30.9.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı abonenin açtığı menfi tespit davası dosyasının incelenmesinden; her iki davanın da taraflarının ve dava konusu alacağın aynı olduğu görülmüştür. Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Davalı abonenin davacı aleyhine açtığı menfi tespit davası, bu davanın sonucunu etkileyecek mahiyettedir. O halde mahkemece; menfi tespit davasının bu dava yönünden bekletici mesele sayılarak neticesinin beklenilerek ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece bu defa; menfi tespit davasının kabul edildiği, borçlu olmadığının tespitine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/39307 esas sayılı dosyasında 3. şahıs Ziraat Bankası'nın İİK madde 72' ye göre açtığı davanın reddi sebebiyle müdürlük tarafından haciz taleplerinin başta kabul edildiğini ancak sonradan hukuksuz bir şekilde üçüncü şahsın talebi ile kesinleşme bekleneceği gerekçesiyle haciz kararından dönüldüğünü, öncelikle üçüncü şahsın açtığı menfi tespit davasının İİK 89'a göre zamanında açılmadığı için mahkemece reddedildiğini, üçüncü şahsın yasayı arkadan dolanmak için süreyi kaçırınca davasını İİK 72'ye göre açmaya çalıştığını ancak bu çabasının da beyhude olduğunu, yani ortada usulüne uygun İİK madde 89/3 kapsamında "süresinde" kanunun üçüncü şahsa verdiği hakka göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce kararın kesinleşmesinin bekleneceğine dair bir kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada 89. madde anlamında açılmış bir menfi tespit davası olmadığı halde her nasılsa icra müdürlüğünün İİK...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının açtığı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan .... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, İİK 89. maddeye dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
Ziraat Bankası tarafından kendi aleyhine yapılan ....İcra Müdürlüğü’nün 2009/136 sayılı dosyasındaki takipten dolayı borçlu olmadığını zira bu borcun diğer davalı ... ... tarafından üstlenildiğini belirterek davalı bankaya karşı menfi tespit diğer davalı ... ...’na karşı ise borcu üstendiğinin tespiti için dava açmıştır. Eda davası açılabilecek durumlarda tespit davası açılamayacağından davacının davalı ... ...’na karşı açtığı davanın farklı gerekçeyle de olsa sonucu itibarıyla reddedilmesi doğrudur. Ancak davacının davalı bankaya karşı açtığı dava, davalı-alacaklının davacı-borçluya karşı yaptığı ilâmsız takibe yönelik menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında ispat külfeti davalı alacaklıya aittir....
Mahkeme davacının 01.04.2001 vade tarihli, 2000 ABD Doları bedelli senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek açtığı davayı, bu senet hakkında daha önce aynı mahkemenin 2004/325 Esas, 2006/11 Sayılı 10.02.2006 tarihli ilamıyla davacının davalı ...'na karşı açtığı menfi tespit davasının reddedildiği ve kararın Dairemizin 2006/4798 Esas, 2006/10524 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, senet hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Halbuki anılan davada davacı senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla menfi tespit davası açmış, senedin davacının kardeşinin davalılardan ... arasında bulunan kira ilişkisinin teminatı olarak verildiği fakat anılan davalının halen bakiye kira alacağının bulunduğu gerekçesiyle davacının açtığı menfi tespit davası reddedilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/6202 sayılı dosyası üzerinden yapılan takip sonucu alacağına karşılık davalıya ihale edildiğini, borçlu olmadığına ilişkin açtığı menfi tespit davasının reddine karar verildiğini, ancak kararın temyiz edildiğini, bahse konu menfi tespit davasının kabulü halinde davalı adına oluşan kaydın yolsuz hale geleceğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, aşamada taşınmazın satışı üzerine HMK'nın 125. maddesi uyarınca taşınmazı satın alan şirket ve davacının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Davalı ..., icra takibinin kesinleştiğini ve davacıya ait taşınmazı alacağına mahsuben devraldığını, davacının tebligatın iptali ve ihalenin feshi için açtığı davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, menfi tespit davasının da reddedildiğini; davalı ......