Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; HMK. 12/1 maddesine göre ayni hakka ilişkin ipoteğin fekki davasında taşınmazın bulunduğu Ünye mahkemelerinin kesin yetkili olduğu, kesin yetki halinin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davacının talebinin menfi tespit talebi ile birlikte ipoteğin fekki davası olduğu taşınmazın...ilçesinde bulunduğu, eldeki menfi tespit davasına ilişkin dava ile ipoteğin fekkine ilişkin davanın da birbirleriyle irtibatlı olduğu her iki davanın birlikte görülerek sonuçlandırılmasında hukuki yarar bulunduğu gerekçesiyle davacının açtığı menfi tespit ve ipoteğin fekki davaları hakkında mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve akdi ilişkinin teminatı olarak verilen teminat ipoteğinin, teminat altına aldığı bir alacak bulunmadığından fekki istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalılardan ...’in tehdidi sonucu zorla imzalanan alacaklı hanesi boş senedin doldurularak takibe konulduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalılar vekili cevabında, davacının daha önce davalı ... aleyhine açtığı menfi tespit davasının reddedildiğini, bu nedenle adı geçen aleyhine açılan davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerektiğini, davalı ...’in dava konusu sentte ismi geçmediğinden hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili ......
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 25.000.00 TL.bedelli senede dayanarak icra takibine giriştiğini, müvekkilince açılan menfi tespit davasının reddedildiğini ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesi tarafından red hükmünün 13.12.2004 tarihinde onanarak ve karar düzeltme istemi reddedilerek (01.06.2005) kesinleştiğini, müvekkilinin açtığı....Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/387 Esas sayılı menfi tespit davasında alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre, (19.06.2013 tarihli) 25.000.00 TL.lik senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşıldığını, hal böyle olunca yargılamanın yenilenmesi gerektiğini ileri sürerek, takibin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, HMK.nın 375.maddesinde sayılan bir halin mevcut olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... 6. Tüketici ve ... 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespit isteğine ilişkindir. ... 6. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanmadığı, ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, tüketici işlemi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; "Bu Kanun, her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" denilmektedir....
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/10/2022 KARAR TARİHİ : 25/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 21/02/2020 tarihli dava dilekçesi ile Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) talepli olarak açtığı davasının Sakarya.... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasında yapılan yargılaması sırasında ; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi'nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya ilinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyete geçtiği ve yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlendiği gerekçesiyle mahkemece .../... Karar sayılı 10/09/2021 tarihli kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş olmakla mahkememizin .../.. esas sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizin .../... Esas .../......
Mahkemece, taraflar arasında kesinleşen bir menfi tespit davası hükmü mevcut olup, davalının açtığı menfi tespit davasının redle sonuçlanıp, kesinleştiği, söz konusu mahkeme kararında belirlenen hesap üzerinden hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, alacağın kaynağı haksız fiile dayalı olduğu ve likit bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek tutanak tarihi itibariyle alacak borç durumunu belirleyen ......
Bunun üzerine, borçlu bu mahkeme ilamını İstanbul 9.İcra Müdürlüğü'nün 2008/17938 E.sayılı dosyasından takibe koymuş, davacı alacaklı ise genel mahkemede herhangi bir alacak davası açmadan görülmekte olan davayı açmış, borçlu davalı, davacı alacaklı aleyhine icra takibine başlamadan önce de, İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/472 E.sayılı dosyası ile menfi tespit davası açmıştır. Görüldüğü üzere, davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında, bozma ilamından önce İİK.nun 68/son anlamında açtığı bir alacak davası bulunmamaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere, davacı alacaklı, davalı borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasından kendi lehine sonuç alamaz. Ancak, mahkemenin ilk kararının, Özel Daire tarafından bozulmasından sonra, davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/407 E.sayılı dosyası ile alacak davası açtığı dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır....
Dava; atık su abonesinin davalı kuruma karşı açtığı menfi tespit istemine ilişkin olup, talep yargılama sırasında istirdat istemine dönüşmüştür. Bir hukuki ilişkinin mevcut olduğunun tespiti için açılan davaya, müspet (olumlu) tespit davası denir. Bu dava, davacının varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin, davalı tarafından inkar edilmesi halinde açılır. Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya ise, menfi (olumsuz) tespit davası denilir. Somut olayda; davacı taraf davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir. Bu bağlamda açılan davanın; menfi tespit davası niteliğinde olduğu açık olmasına rağmen mahkemece; müspet tespit davası açılmış gibi hüküm kurulmuş ve davacının davalıya dava tarihi itibariyle 3.217,85 TL asıl alacak, 5,63 TL işlemiş faiz borcu bulunduğunun tespitine karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine daha önce menfi tesbit davası açtığı ve yargılama sonucunda davalının kredi sözleşmesi nedeniyle müvekkilinden fazla tahsilatta bulunduğunun tesbit edildiği ve hükmün Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkilinin bu nedenle davalı bankadan alacaklı olduğunu bu bedelin tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının açtığı menfi tesbit davasında bir alacağın varlığının tespit edilmediğini bu nedenle giriştiği takibin haksız olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 04/06/2024 KARAR TARİHİ : 06/06/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... tarafından müvekkili şirkete takip borçlusu ...'ın müvekkili şirketle yaptığı sözleşmeden doğduğu iddia edilen alacağı için ihbarname gönderildiğini, bu ihbarnameye müvekkili tarafından süresinde itiraz edilmemesi üzerine ...tarihinde davalı takip alacaklısı ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz edilmediğini, dava dışı takip borçlusu ...'a borcu olmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; İİK'nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır....