ın 13.02.2012 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce davaya konu kooperatif hissesini muvazaalı olarak satış yapmış gibi göstererek davalıya 28.05.2007 tarihinde devrettiğini, mirasçılardan mal kaçırılmasının amaçlandığını, ortada gerçekten bir ortaklık devir sözleşmesi olmadığını ileri sürerek, muris muvazaası olduğunu, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazdaki hissenin muris muvazaası nedeniyle iptali ile hissesi oranında müvekkili adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde ise tenkisini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemenin 24.10.2013 tarih ve 2012/120 E., 2013/538 K. sayılı ilamı ile davanın reddine dair kararının, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin, 11.02.2015 tarih ve 2014/9168 E., 2015/774 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılar aleyhine 2008/560 Esas sayılı dosyası ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın devamı esnasında davadan feragat ettiğini, devamında 2009/613 Esas sayılı dosyası ile aynı gerekçelerle ikinci bir dava açtığını, ancak kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, feragat beyanın iradesini yansıtmadığını, hata, hile, yanıltma, baskı ve avukatının önerisi ile feragat beyanında bulunduğunu, feragat beyanının sonuçlarını bilmediğini, beyanının iradesi ile uyumlu olmadığını, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açmak istediğini ileri sürerek, feragat beyanının iptalini istemiştir. Davalılar, davacının kendi iradesi ile feragat beyanında bulunduğunu, beyanın geçerli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır....
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası iddiasıyla açılan davaların terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığı izahtan varestedir. Böylesi istekle açılan davaların tereke adına ( tüm mirasçıları adına ) açılabileceği gibi her bir mirasçının kendi payı oranında dava açmasına da yasal bir mani bulunmamaktadır. İsteğin tereke adına olması halinde dava dışı mirasçıların açılan davaya olurlarının alınması veya TMK'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, TMK'nun 701. ve 703. maddelerinde öngörülen el birliği mülkiyeti hükümlerinin muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davalarda uygulanmayacağı da tartışmasızdır. Diğer taraftan temlikin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi için taşınmazı temellük eden kimsenin ( taşınmaz kendisine temlik edilenin ) mutlaka mirasçı olmasına gerek yoktur....
Hukuk Dairesinden verilen 01/04/2022 tarihli ve 2022/457 E., 2022/574 K. sayılı karar, yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR - Asıl dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava ise, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince, 9421 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu 4....
Mirasçılardan ... tarafından diğer mirasçı ve kayıt maliki olan ... aleyhine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal tescil davası açılmış, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/201 Esas 2008/220 Karar sayılı hükmü ile çekişme konusu 898 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payının iptali ve ... adına tesciline karar verildiği, daha sonra 06/05/2013 tarihli resmi akit ile de, 5/6 pay sahibi ... ve 1/6 pay sahibi ...’ün paylarını davalı ...’a satış yolu ile devrettikleri anlaşılmaktadır.Eldeki davada davalı ..., mirasçı ...’nin damadı olmasından kaynaklanan yakın akrabalık ve muris muvazaası nedenine dayalı olarak daha önce açılıp sonuçlanan tapu iptal tescil davası nedeniyle yapılan devir işlemlerini bildiği veya bilebilecek konumda olduğu mahkemece saptanarak davacıların muris muvazaası iddiasının sabit görülmesinde bir isabetsizlik yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli . Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2020/198 ESAS, 2022/193 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : AKSARAY 2....
Mahkemece; "...Dava, Muris Muvazaası Nedeniyle Tazminat davasına ilişkindir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, muris muvazaası nedeniyle tenkise ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....