Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı talebini 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin İHDS 7. maddesine dayandırmaktadır. Davalı, talebin Hisse Satış Sözleşmesi ile geriye dönük her hangi bir hak talep edilemeyeceğinin öngörülmüş olmasına göre olarak davanın reddinin gerektiğini İşletme Hakıı Devir Sözleşmesinin 7. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağı ileri sürülmüşür. Bu madde; "Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları" başlığını taşımaktadır. 24/07/2006 Tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 24/07/2006 tarihinde ... Dağıtım Anonim Şirketi (...) ile ......

    Mahkemece, davacının alacak davası nedeniyle açılan dava sonunda aleyhine kurulan ve kesinleşen hüküm gereği, icra marifetiyle ödemek zorunda kaldıkları, tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarını işletme hakkı devir sözleşmesine dayanarak davalıdan istediği, ... tarafından işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki hakka dayanarak, yine bu sözleşmeden önce açılmış bir dava nedeniyle ödenen tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarının, rücuan tahsili için dava açtığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. maddesinin "Dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ...'a aittir” hükmü gereğince, sözleşmeden önce ... tarafından yürütülen faaliyetler nedeniyle ileri sürülen hakkın ve tazminat isteminin kabulüne ilişkin, kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle yapılan ödemeden davalı sıfatı bulunmadığına ilişkin hüküm kesinleşmiş olsa da, iç ilişkide nihai olarak ...'...

      Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından bu hususa yönelik savunmalara Dairemizce itibar edilmemiştir....

      Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından bu hususa yönelik savunmalara Dairemizce itibar edilmemiştir....

        ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme varlıkları üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydı ile işletme hakkının devri suretiyle özelleştirmenin yapıldığı, bu bağlamda, öncelikle, davalı ... ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, 4628 sayılı Kanun'un 14.maddesine 5496 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen “...'...

          ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme varlıkları üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydı ile işletme hakkının devri suretiyle özelleştirmenin yapıldığı, bu bağlamda, öncelikle, davalı ... ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, 4628 sayılı Kanun'un 14.maddesine 5496 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen “...'...

            Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 28/05/2013 günlü sözleşmeden ve hatta 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinden önce 24.04.2006 tarihinde gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 28/05/2013 sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddi ve yazılı gerekçe ile kararın davacı temyizi doğrultusunda düzeltilerek onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız....

              'tan herhangi bir talepte bulunulması ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesi hükümlerine ters düştüğünü, davaya konu karardan anlaşıldığı üzere söz konusu dosyanın konusu iş kazasından kaynaklanan alacak talepli olup bu talep işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. Maddesi kapsamında değerlendirileceğini, zira işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. Maddesinde başlığı 3. Kişilerin hak iddiaları olduğunu dava konusu olayda iş kazasına dayandığından bu davada 3.kişi zararından söz edilemeyeceğini, işletme hakkı devredilirken şirketlere yalnızca isim hakkı yada telif hakkı devredilmediğini yada içi boş bir tabela şirket devredilmediğini, aboneleri ile araç ve gereçleri de dahil olmak üzere ekipman ve taşınmazları ile işçileri ile bir devir söz konusu olduğunu, davacı ile yapılan hisse satış sözleşmesinin 6.maddesinin 3. Bendinde de işçileri haklarına ilişki özel düzenleme ile taahhüt söz konusu, şirketin bu borçları üstlendiğini, bu nedenle işçilerin 3....

                Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/802 E Esas, 2012/11 Karar sayılı dosyasının davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır....

                  Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelindiğinde; rücu talebine konu Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2015 tarih 2014/526 esas 2015/133 karar sayılı dosyasının davacısı SS Bursa Sanayi Site İşletme Kooperatifi vekili tarafından Uludağ Elektrik A.Ş. aleyhine 1985- 1986 yıllarında yapıldığı anlaşılan kamulaştırmasız el atma işlemi nedeniyle tazminat davası açılmıştır. Davacı Uludağ Elektrik A.Ş. ile davalı TEDAŞ arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Bu durumda rücu talebine dayanak dava konusu işlem işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından önceki tarihlidir. Rücuya dayanak davada irtifak hakkı da davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına kurulmuştur. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Bursa 4....

                  UYAP Entegrasyonu