Dosya kapsamından; davacılar murisi sigortalının 26/12/2002 tarihinde iş kazası geçirdiği, davacılar murisinin 24/03/2004 tarih 10565 varide no lu tahsis talebi ile iş göremezlik geliri tahsisi için Kurum'a müracaatta bulunduğu, Kurum'un davacılar murisinin iş göremezlik oranını %0 olarak belirlemesi nedeniyle tahsis talebini reddettiği, davacılar murisinin 01/06/2012 tarihinde geçirmiş olduğu ikinci iş kazası sonucu vefat ettiği, davacılar tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına ilişkin Kurum'a 13/06/2013 tarihinde müracaatta bulunulduğu, bu talebin Kurum tarafından reddedildiği, Mahkemece yapılan yargılama esnasında muris sigortalının iş göremezlik oranını iş kazası tarihi olan 26/12/2002 tarihinden itibaren %12.2 olarak tespit eden ... 1.İş Mahkemesi'nin 2009/525 Esas sayılı maddi tazminat istemli dava dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 15/11/2012 tarih ve 948 sayılı kararı esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Kabul ve uygulama açısından da ceza yargılaması sırasında düzenlenen olayla ölüm arasında illiyet bulunmadığına ilişkin rapor karşısında, iş kazası sonucu yaralanma ile ölüm arasında illiyet bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılmadan, bunun yanı sıra mahkemenin bozma konusu 14.12.2010 günlü kararında; birleşen... 17. İş Mahkemesinin 2007/215E sayılı davasındaki maddi tazminat isteminin ölümle iş kazası arasında illiyet bulunmadığından reddine, anılan davadaki istemin yaralanma nedeniyle yakınların manevi tazminat istemi olarak değerlendirilerek, yaralanma nedeniyle manevi - tazminat takdirine dair kararının davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davanın reddolunan bölümü üzerinden hüküm altına alınan avukatlık ücretinden vekille temsil edilen tüm davalıların yararlanacağının göz ardı edilmesi isabetsiz olmuştur....
-Özka Adi Ortaklığı nezdinde iş makinası operatörü olarak çalışmakta iken yol yapım çalışması esnasında, kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybettiği, meydana gelen ölüm olayı ile ilgili olarak düzenlenen Adli Tıp Kurumunun 23.07.2012 tarihli raporunda; kişinin ölüm nedeninin kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı sonucu meydana geldiğinin belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından olayın iş kazası olarak kabul edilmediği, olayın iş kazası olduğunun tespiti için açılan davada İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespiti yönündeki 2014/323 E., 2015/773 K. sayılı ilamı Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2016/5557 E., 2017/6960 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği, hükme esas alınan içerisinde Kalp ve Damar Cerrahı Uzmanı ve İş Güvenliği Uzmanlarının bulunduğu bilirkişi heyet raporu uyarınca davalıların kazanın meydana gelmesinde %80 (%40 Özka İnşaat, %40 ......
Bu durumda mahkemece; davacılar desteğinin idaresindeki aracın tır olduğu ve desteğin kargo yükü taşıdığı esnada yaptığı kaza sonucu öldüğü, olayın iş kazası olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu gözetilmek suretiyle; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na yeniden müzekkere yazılarak, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu ölen ...'...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan tahkikat sonucunda olayın iş kazası olarak kabul edildiği ancak davacılardan baba ...’e SSK’dan yaşlılık aylığı aldığı için Sosyal Güvenlik Kurumunca gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca,davacı baba yönünden maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken maddi tazminata karar verilmesi hatalı olmuştur. 3-Kabule göre de,davacıların murisinin iş kazası sonucu ölümüne neden olan olayda sigortalının %20, davalı işverenlerin toplam %80 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından davacılar yararına takdir edilen manevi tazminatın az tutulması ve davacıların manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faiz talebi olduğu halde faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacıların ise diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle hak sahiplerinin uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, talep nazara alınarak hükmolunan maddi tazminata ölüm tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden faiz yürütülmesi manevi tazminata ölüm tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" uyarınca, istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği, dairemizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. H Ü K Ü M/:Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiği anlaşıldığından dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Dosya kapsamından; sigortalının, davalı işveren T3'in babası olduğu, işverene ait olan ve aynı iş yerinde çalışan sürücü davalı T2 kullandığı araçla Yalova'dan Bursa'ya dönerken meydana gelen kaza sonucu öldüğü, Kurumun 11/09/2020 tarihli inceleme raporunda olayın iş kazası sayıldığı, ölenin hak sahibi Zekiye Sarmanlı'ya 74.712,32 TL ilk peşin değerli gelir bağlandığına ilişkin tablonun dosyaya sunulduğu, Kurumun 14/01/2021 tarihli yazısında hak sahibi eş Zekiye Sarmanlı'ya iş kazası ölüm geliri talebinde bulunmaması nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 32. maddesi kapsamında ölüm aylığı bağlandığının bildirildiği, dava dilekçesinde ise Kurumca trafik-iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin davalılardan talep edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; dava konusu olayın iş kazası olduğu açıktır....
İş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda,murisin uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı 20.08.1997 tarihinde meydana gelmiş ve kazaya bağlı ölüm olayı da 25.08.1998 tarihinde gerçekleşmiş, davacı eşe bu tarihden itibaren iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmıştır. Hal böyle olunca, zararın ortaya çıktığı 25.08.1998 tarihinden 15.10.2009 ıslah tarihine kadar davada yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü 10 yıllık zaman aşımı süresinin gerçekleştiği açıktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ıslahla artırılan miktar yönünden davacı eşin maddi tazminat talebinin zaman aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükümbozulmalıdır....
Yapılacak iş, İş Kanununun 77. maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak 3 kişilik trafik iş güvenliği uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan kusur raporu almak, davacı babanın maddi tazminat istemini reddetmek, davacı annne açısından ise, SGK Başkanlığını hasım göstererek iş kazası sigorta kolundan kendisine ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açması için davacı anneye önel vermek, dava açılması halinde açılan bu davayı 6100 sayılı HMK'nun 165/2. maddesi gereğince, eldeki tazminat davası için bekletici mesele yapmak, kesinleşen mahkeme kararı ile annenin davası reddedilmiş ise annenin de maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, açılan tespit davası kabul edilmiş, kesinleşmiş ve bununla birlikte anneye gelir bağlanmış ise hüküm tarihine en yakın tarihteki veriler gözetilerek davacı annenin maddi zararını hesaplatırarak Kurumca davacı anneye bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısımını maddi tazminat miktarından...