Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %8,20 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %20, davalının %80 oranında kusurlu oldukları, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda davacının maddi zararı hesaplanırken bakiye ömrün tespitinde P.M.F.-1931 yaşam tablosu yerine; yerleşik içtihatlara aykırı olacak şekilde CSO-1980 adlı başka bir tablo kullanıldığı, davacının sürekli işgöremezlik oranı %8,20 olmasına rağmen raporda %14,00 sürekli işgöremezlik oranı üzerinden hesaplama yapıldığı, aktif pasif dönem ayrımı yapılmadığı gibi pasif döneme denk gelen yıllardaki maddi zararının aktif döneme denk yıllardaki zararla aynı miktarda olduğu, diğer bir deyişle pasif dönem hesabının asgari ücrete göre yapılmadığı, raporda bilinen dönem olarak adlandırılan dönemin aslında geçici işgöremezlik dönemi olduğu, bu hata nedeniyle aslında bilinen dönem içerisinde olması ve artırım ve iskonto yapılmaması gereken bir kısım yılların da bilinmeyen dönem içinde değerlendirilerek...
Mahkemece, davacının sürekli işgöremezlik oranı %18,12 olarak kabul edilip, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemnin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalının %30, davalının %70 oranında kusurlu oldukları, dava dilekçesinde faiz talep edilmediği halde mahkemece dava dilekçesinde talep edilen ve davacı lehine hülüm altına alınan talepler açısından faiz yürütülmesine karar verildiği, davacının aynı işyerinde iki iş kazası geçirdiği, davacı vekilinin hem dilekçelerinde hem de duruşmadaki beyanlarından eldeki davanın 2009 yılında meydana gelen ikinci iş kazasına ilişkin olduğu, bu ikinci iş kazası nedeniyle davacıda meydana gelen sürekli işgücü kaybının ise %11,00 oranında olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin taleple bağlı olarak karar vermesi gerektiği HUMK’nun 74 ve HMK ’nun 26. Maddelerinin emredici kuralıdır....
Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen işgöremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olup; başlangıçtaki yüksek işgöremezlik oranı nedeniyle, fazladan (yüksek işgöremezlik oranı ile düşen işgöremezlik oranı arasındaki fark işgöremezlik nedeniyle) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi gereği bulunmaktadır. Şu halde, yapılması gereken iş; sigortalının sürekli iş göremezlik durumuna girdiği 30.03.2006 tarihi itibarıyla %27,20 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden saptanacak ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, 30.03.2006 - 09.06.2008 tarihleri arası fark iş göremezlik (%27,2-%12,2= %15) oranı nedeniyle fazladan yapılan ödeme miktarı ilave edilmek suretiyle gelirin ilk peşin sermaye değeri belirlenerek, ilk davada hükmedilen düşülüp sonucuna göre karar verilmelidir....
İhtisas Kurulundan alınan 30/07/2010 tarihli raporda iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının %12,3 olarak belirlendiği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan 12/04/2012 tarihli raporda, iş kazası nedeniyle davacıdaki iş göremezlik oranının %12,3 olarak belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücuen tazminat dosyasındaki kararının, Yargıtay 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu sürekli iş göremez olduğunun tespitiyle 10/01/2007 tarihinden itibaren iş göremezlik geliri bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... Bakır tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının geçirmiş olduğu iş kazası sebebi ile sürekli işgöremez olduğunun tespiti ile davacıya iş kazası tarihi olan 10.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birikmiş sürekli işgöremezlik gelirinin davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir....
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davaya konu iş kazası sonucu sigortalıya, 31.07.2002 tarihi itibariyle uğradığı % 14,30 oranındaki sürekli işgöremezlik kaybı oranı üzerinden sürekli işgöremezlik geliri bağlanmış ise de; yapılan yargılama sonucu sigortalının, 27.02.2013 tarihinden itibaren azalma kaydı ile sürekli işgöremezlik oranının ortadan kalktığı belirlenmiş olup; Bu çerçevede, başlangıçtan itibaren, azalma tarihine kadar yapılan fiili ödemeler belirlenip, ilk peşin değerli gelirle karşılaştırılarak, düşük olan ve masraf ile ödemeler toplamından, 506 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince davalının tazminle sorumlu olduğu kısmı bulunarak...
Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez.” düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda davacı yaya bir AVM’de güvenlik görevlisi olarak çalışırken meydana gelen 24.8.2012 tarihli trafik kazası sonucu 4 ay geçici işgöremezliğe uğramıştır. SGK tarafından gönderilen 26.8.2014 havale tarihli müzekkere cevabında, 24.8.2012 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı için 90 gün karşılığı net 2.109,72 TL işgöremezlik ödeneği ödendiği, maluliyet oranının tespiti ve sürekli işgöremezlik geliri bağlanması için sigortalının herhangi bir talebi olmadığı, talep olması halinde gerekli işlemlerin başlatılacağı, yapılan ödemelerin 5510 Sayılı Kanun’un 39. maddesi uyarınca tabi olduğu belirtilmiştir....
İhtisas Dairesinden alınan 27.2.2009 tarihli raporda davacının %26.2 oranında sürekli iş göremez duruma geldiğinin bildirildiği, davacı tarafından meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminat istemi ile açılan Zonguldak 2.İş Mahkemesinin 14/04/2009 gün ve 2007/378 Esas, 2009/136 Karar sayılı ilamı ile Adli Tıp 3.İhtisas Kurulunun 27/02/2009 günlü kararı doğrultusunda davacının % 26;2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği kabul edilerek manevi tazminata hükmedildiği ve Dairemizin 19/01/2010 günlü kararı ile onanarak kesinleştigi, bu davada SGK tarafından YSK’nun 5.8.2008 tarihli raporu esas alınarak davacının meslek hastalığı sonucu %20 oranında sürekli işgöremez duruma geldiğinin kabulüyle 28.9.1972 yılında geçirdiği iş kazası sonucu %4,2 oranında sürekli işgöremez duruma geldiği de gözetilerek iki oran Balthazar formülüne göre birleştirilerek sürekli iş göremezlik oranı %23.36 olarak belirlenip gelir bağlandığı ve SGK’ca davacının %23.36 sürekli işgöremezlik oranı içinde meslek hastalığının...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2021 NUMARASI : 2016/547 ESAS, 2021/11 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İş Kazası Sonucu İşgöremezlik Nedenli Maddi ve Manevi Tazminat) KARAR : BAKIRKÖY 23. İŞ MAHKEMESİ'nin 11/01/2021 Tarih, 2016/547 Esas, 2021/11 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 28/12/2015 tarihinde davalı işyerinde Kalıphane bölümünde parlatma işini yapmak üzere, engelli kadrosunda en son net 1.450,00.-TL ücret+ yol+ yemek+ bir tam maaş ikramiye karşılığı çalışmaya başladığını, 06/04/2016 tarihinde işyerinde iş kazası geçirdiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; 1.000,00.-TL maddi tazminat ile 20.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Bir olayın iş kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulmasının zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin de neticelerinin bulunması nedeniyle önemli olup bu ihtilaf yani olayın iş kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurumun yapacağı tahkikata sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı bir ihtilaf olup açılan tazminat davalarında öncelikle çözümü gereken bir husustur. Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın iş kazası ihbarı veya sürekli işgöremezlik oranı tespiti istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği, davacı tarafa iş kazası ihbarı veya sürekli işgöremezlik oranı tespiti istemiyle Kuruma başvurması için önel verilmediği, olayın iş kazası olmadığı gerekçesiyle eksik araştırma ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi hatalı olmuştur....