Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, davanın maddi ve manevi tazminat istemine yönelik olduğundan, kasten yaralama eylemi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacı vekilince davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de, tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta, davacıların eldeki davayı maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, davacılar vekilinin "ihtiyati tedbir" biçimindeki talebinin, "ihtiyati haciz" olarak nitelenmesi gerekmektedir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....

HMK'nun 46/1. maddesinin a, b, c, ç, d ve e bentlerinde belirtilen ve tahdidi olarak sayılan durumlarda hakimin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Görülen bir menfi tespit davasında verilecek ihtiyati tedbir kararının sadece davanın tarafları yönünden sonuç doğuracak şekilde verilmesi ve uygulanması gerekir. Somut olayda davacı davada taraf olmadığı halde ilgili hakim tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı davacının başlattığı icra takibini bir süre için durdurmuş ancak itiraz üzerine ihtiyati tedbir kaldırılmıştır. Bu gibi durumlarda verilen ihtiyati tedbir kararından etkilenerek zarar gören 3. kişinin mahkemeden iş bu ihtiyati tedbiri talep eden kişiye karşı tazminat davası açması gerekir. Bu davanın 3. kişi tarafından kazanılması halinde hükmedilen tazminat öncelikle ihtiyati tedbir için alınan teminattan karşılanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 09.01.2015 tarihli dilekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayete ve ihtiyati tedbir talebine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmü, velayet ve ihtiyati tedbir yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 09.01.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile maddi-manevi tazminat, tedbir-yoksulluk ve iştirak nafakaları talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, müşterek çocukların yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir....

      Mahkemece ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verme şartları açıklanarak "...davacının iddialarında haklılığına ilişkin yeterli delilleri dosyaya sunmadığı, iddiaların varit olup olmadığı, davacının haklı bulunup bulunmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği göz önünde bulundurularak yaklaşık ispat koşulları.."nın gerçekleşmediği gerekçesiyle " Davacının dava konusu 2 adet çekten dolayı tedbir kararı verilerek çeklerin ödenmesinden men edilmesine bunun mümkün görülmemesi halinde ise davalı şirket hakkında sonuç doğurmak üzere gerektiğinde teminat mukabilinde ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin talepler yerinde bulunmadığından REDDİNE" karar vermiştir....

        İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden davalının malvarlığına ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince tedbir talep edilen malvarlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine,manevi tazminat için de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu kapsamda ihtiyati tedbir yönünden yapılan değerlendirmede İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir....

          Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının dosya kapsamına ve kanuna uygun olduğunu, itirazın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İhtiyati tedbir kararına yapılan itirazın kabulü ile, mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen ara kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacıların yaralanması nedeni ile açtıkları davada maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduklarını, davalı ...’e ait taşınmazlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulması isteminde bulunduklarını, mahkemenin ise ara karar ile taleplerini %10 teminat karşılığında kabul ettiğini belirterek teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması isteminde bulunmuştur....

            HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL'den peşin alınan 179,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 116,50 TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              HMK'nın 389.maddesinin 1.fıkrası "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklindedir. Somut dosyada talebin dayanağı haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, HMK'nın 389.maddesi gereğince sadece uyuşmazlık konusu şey üzerine ihtiyati tedbir konulabilir. Davacılar vekili dava dilekçesinde kazaya karışan araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir farklı hukuki koruma yollarıdır. İhtiyati haciz istekleri geçici bir hukuki koruma ise de özel bir yasa olan İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Dava, maddi tazminatın tahsiline ilişkin olup dava konusu edilmeyen mal varlığı üzerine tedbir konulması yerinde olmayacaktır....

              UYAP Entegrasyonu