İlk derece mahkemesince 10/10/2022 tarihli ara kararıyla; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan kanıtlara göre müvekkili davacının para alacağını tahsil etmesinde güçlük yaşamaması, ileride hak kaybına uğramaması için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasında, ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının %100 kusuruyla neden olduğunu ileri sürdüğü trafik kazasından ötürü uğradığı aracından yoksun kalmasından kaynaklanan zararının giderilmesini istemiştir....
Davacı vekili istinaf sebepleri olarak; taleplerinin ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı olarak anlaşılması gerektiğini, ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararının ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararına dönüştürülmesi gerektiğini, belirterek, yerel mahkemenin 05/12/2022 ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Gerekçe; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Diğer bir anlatımla dava konusu olmayan mal yada hak üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Somut olayda tensip ara kararı ile üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilen 34 XX 519 plaka sayılı aracın mülkiyeti dava konusu bulunmamaktadır. Bu nedenle araç üzerine ihtiyati tedbir konulamayacaktır. Davacının isteminin ihtiyati haciz olarak kabulü halinde ise ; davacı geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak manevi tazminat isteminde bulunmaktadır....
M.257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulması talep edilmişse de; manevi tazminatın, kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışlarının, olayın özelliğinin, kusurun varlığının, niteliğinin, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenmesi, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü olmaması, bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulunu sağlamadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebin reddine, " karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir....
Karara karşı davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle işbu ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Geçici hukuki korumalara ilişkin istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar, HMK'nın 341/1-b maddesinde "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar" olarak belirlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/221 E. sayılı tazminat davasının yargılaması sırasında mahkemece 16.07.2021 tarihinde müvekkili T1 adına kayıtlı tüm taşınmaz, taşınır kayıtlarına, üçüncü şahıslardaki tüm hak ve alacaklarına devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminatsız ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, kararın 28.07.2021 tarihinde icraya konulduğunu, davalı tarafından 16.07.2021 tarihli ihtiyati haciz kararının en son infazının istenebileceği 26.07.2021 tarihinden sonra 28.07.2021 tarihinde kararın infazının talep edildiğini, ancak İİK' nun 261. maddesi uyarınca söz konusu ihtiyati haciz kararının, talebin icra dairesine iletilmesinden önce ve kendiliğinden kalktığını, ortada yerine getirilebilecek bir ihtiyati haciz kararı kalmadığından kararın infazının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kanunda düzenlenen işbu 10 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte ve kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerektiğini, esasen ortadan kalkmış işbu ihtiyati haciz kararına...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin eyleminin sübuta ermediğini, davacıların alacak hakkının olup olmadığı çözüme kavuşturulmadan fahiş miktar için tüm mal varlığına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Haksız eylem iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat talepli davada ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, itiraz üzerine verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kasten adam öldürme nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkin davada davalının menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir....
Davaya konu tazminat alacağının 6098 sayılı TBK'nun 117/2. maddesi gereğince olay tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece ceza soruşturması halen devam ettiğinden kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Davacıların maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanması gerekli olmayıp, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir ispat yeterlidir. (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....
İHTİYATİ HACZE İLİŞKİN ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 07/04/2022 tarihli duruşmada ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat talebi yönünden kabulüne, dava dilekçesindeki maddi tazminat talebi olan 10.000TL üzerinden davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişiler üzerindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, kararına karşı davalı tarafça yapılan itirazın değerlendirilmesi amacıyla mahkemece 21/04/2022 tarihinde duruşma yapılarak ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....