WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 23.10.2007 tarihli ve 2007/9985 E. sayılı kararı gereğince, öncesi kamu malı niteliğinde olan yerlere ilişkin verilen taşınmaz tapularının iptali durumunda Devlet tarafından vatandaşa tazminat ödenmesi, bu nedenle husumetin de Hazineye yöneltilmesi gerektiği kabul edilerek, davalıya karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, 15.2.1996 tarihli resmi satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığı taşınmazın, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle, Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, bu kararın da 27.3.2003 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta olup, davacı bu nedenle uğramış olduğu zararın ödetilmesi için, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak eldeki davayı açmıştır....

    tekeffülden sorumlu olduğunu, karşı tarafa yapılan ihbar ve görüşmelerden netice alınamadığını, bu nedenle öncelikle davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davanın kabulü ile 172.500,00 TL araç satış bedeli, 272,00 TL noter satış masrafı, 450,00 TL taşıt kartı başvuru bedeli ve 442,00 TL noter ihtarname masrafı olmak üzere toplam 173.664,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli taşınmaz satış sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık sözleşmeye dayalı zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, geçerli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükülerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli şekilde akdedilmiş taşınmaz satım sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık; bu sözleşmeye dayalı zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerinden doğan alacağa ilişkindir.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zapta karşı tekeffül borcunun doğması için satım sözleşmesinde ayrıca bu hususta taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Ne var ki, taraflar bu sorumluluğu kaldıran veya daraltan sözleşme yapabilirler. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1. Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı yalnızca BK’nın 96 ve devamında yer alan hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir. Üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya karşı ileri sürebilmesi, ancak satılanın alıcı tarafından teslim alınması durumunda söz konusu olabilir. Açıktır ki, satılan henüz satıcının elinde bulunuyorsa, üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya değil satıcıya yöneltmesi gerekir. 2....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/653 E. sayılı dosyasından bakiye kalan tazminat alacağı için 21.02.2011 tarihinde işbu davaya konu ilamsız takibi başlattığı, TTK' nın 25/4 maddesine göre tüccarlar arasındaki ticari satımlarda zaanaşımının 6 ay olduğu, davacının, motorinin gizli ayıplı olduğunu ve zarar tutarını, en geç asıl dava dosyasından alınan bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunduğu 12.04.2010 tarihinde bilmekte olduğu, zira davacının bu rapora karşı beyan dilekçesinde zarar ve kar kaybı hesaplarını kabul ettiği, buna rağmen bakiye alacağının tahsili için icra takibini 6 aylık süre içerisinde başlatmadığı, davacının ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla icra takibini TTK 25. maddesi uyarınca yasal 6 aylık zamanaşımı süresinde başlatmamış olduğu ve davalının zamanaşımı def'inin yerinde olduğu gerekçeleriyle, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    O halde mahkemece, davalı belediyenin; davacının uhdesinde olup işbu davadan önce tapusu iptal edilen parsel yönünden geçerli bulunan satım sözleşmesi uyarınca zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu bulunduğu kabul edilerek gerçek ve güncel müspet zararına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca; dava konusu parsellerden satışı yapılan 3. kişilerin davacı aleyhine açtıkları zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak davaları nedeniyle davacının kesin olarak ödemiş olduğu satış bedeli ispatlanmadığı ve söz konusu alacakların dava tarihi itibariyle muaccel olmadıkları belirlendiğine göre; bu gerekçeyle diğer parsellere ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken; farklı gerekçelerle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu