Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım akdinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. Hal böyle olunca, taşınmazın mülkiyet hakkını kaybeden davacı BK'nın 217. maddesi delaletiyle zapta karşı tekeffül ve haksız iktisap kurallarına göre davalı/borçlu T18'den zararlarını ve ödediği bedeli talep edebilir. Davacının satın alması sırasında tapu kaydında aynının uyuşmazlığa konu olduğu konusunda herhangi bir sınırlama bulunmaması karşısında, alıcı olan davacının TMK'nın 1020 maddesi gereğince iyiniyetli olduğunun kabulü zorunludur. BK'nın 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır. Zapta karsı tekeffül hükümlerini düzenleyen BK'nın 192. maddesi de, taşınmazın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini, hükme bağlamıştır....

Davacının bu talebi gayrimenkul satımında, satılanın tapusunun iptali sebebiyle zapta karşı tekeffülden dolayı uğranılan zarara ilişkindir.Gayrimenkul satımında zapta karşı tekeffülden dolayı açılan davalarda zamanaşımı, BK. 125. maddesi gereğince on yıldır. Tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre geçmemiş olduğuna göre, mahkemece; tarafların delilleri toplanıp işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilip, BK. 66. gereğince bir yıllık zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesi ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." hususlarına değinilmiştir. .... Yargılama sırasında birleşen mahkemenin 2013/84 Esas sayılı dosyasında davacı vekili 21/01/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının .... beldesi 7 ada 6 parsel sayılı 440 m2 miktarındaki arsayı 10/02/1993 tarihinde ...'ten satın aldığını, ........

    Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya yeniden Dairemize gönderilmiş olmakla süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 9.4.1997 başlangıç tarihli 3 yıl süreli hasılat kira sözleşmesi ve kiralayanın zapta karşı tekeffül borcu nedenlerine dayalı tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece istek kısmen kabul edilmiş, bilirkişinin davacı alacağı olarak hesapladığı 3.720.00 YTL.nin dava tarihinden geçerli değişen oranlarda faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir....

      Borçlar Kanununda zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukukî sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Bu arada, zapta karşı tekeffül hükümlerinin (BK. m. 214 vd.) tapuya kayıtlı taşınmazların satışında da doğrudan doğruya uygulanacağını belirtmekte yarar vardır. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1) Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca BK'nın 96. maddesi ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, alım-satım akdine dayalı satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ Dava; geçerli taşınmaz satış sözleşmesi sonrası zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Asıl dava zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat, karşı dava ecrimisil istemine ilişkindir. Her iki davanın da temyiz edilmiş olması karşısında asıl dava uyarınca uyuşmazlığın değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              BK'nunda zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukukî sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Bu arada, zapta karşı tekeffül hükümlerinin (BK. m. 214 vd.) tapuya kayıtlı taşınmazların satışında da doğrudan doğruya uygulanacağını belirtmekte yarar vardır. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1) Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca BK'nın 96 maddesi ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir....

                MAHKEMESİ Uyuşmazlığın konusu, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül borcundan kaynaklanmaktadır. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının ... ....... Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle ... ....... Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 09.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacılar vekili, davanın T.T.K.’nın 25/4. maddesinde belirlenen (6) aylık zamanaşımı süresinde açılmadığı gibi (2) yıllık garanti süresinde de açılmadığından zamanaşımından reddi gerektiği gibi ayıp ihbar yükümlerine uyulmadığını, esasen de araçta üretim hatasından kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu aracın davacıya 23.03.2005 tarihinde teslim edildiği, tacirler arasındaki dava konusu satım akdinde ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan her türlü dava T.T.K.’nın 25/4. maddesi uyarınca (6) ay geçmekle sakıt olacağından ve ayrıca dava tarihine kadar (2) yıllık garanti süresi de geçmiş olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu