Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 723. maddesindeki düzenlemede ise; a)Malzeme sahibinin iyiniyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, b)Malzeme sahibi iyiniyetli değilse; tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir. Birleştirilen davanın davacılarının temliken tescil talepleri iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle reddedilmiş ve bu ret kararı da Dairemizce onanmış olduğuna göre artık muhdesat sahibi davacıların lehine dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken bilirkişilerce belirlenen değer esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da zarar gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce, bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. "Durum ve koşulların haklı göstermesi" şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması gibi hususlar anlaşılmalıdır. ....

      Maddesindeki yapı sahibinin sorumluluğuna dayanmıştır. Borçlar KAnunun 58. Maddesindaki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin (...) kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki ise, surunun bulunmadığını değil uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması ya da zararlandırıcı sonucun meydan gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin (...) sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Dosya incelenmediğinde, ... ......

        Gerçekten, arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır.Buna karşılık,üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir (Prof.Dr.Kemal T.Gürsoy,Fikret Eren,Erol Cansel.Türk Eşya Hukuku.Ankara 1978.sh.610).Malzeme maliki ve arazi sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, davacı sigorta şirketi vekili sigortalısının iş yerinde meydana gelen zarardan iş yerini sigortalıya kiralayan iş yeri malikinin sorumlu olduğunu iddia ederek sigortalısına ödediği bedeli davalı kiralayan malikten talep etmektedir. Davalının sorumluluğunun kaynağının kiraya veren bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra 27/02/2020 tarihinde açılmış olup, yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davalıların mahkemenin görevsiz olduğuna yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir" gerekçeleriyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır....

          malikinin binanın su alması ve elektrik tesisatına zarar vermesiyle ilgili önlem almaması sebebiyle çıkan yangın olayı vuku bulduğunu, davaya konu binada mevzuata göre olması zorunlu olan yangın önleme sisteminin mevcut olmaması, binanın iskansız olması ve yangına geç müdahale edilmesi sebebiyle yapı malikinin kusuru ile çıkan yangın yine yapı malikin kusuru nedeniyle hızla büyüyerek müvekkiline zarar verdiğini, davaya konu yangının çıkması ve büyümesinde yapı malikinin tek kusurlu olduğunu, müvekkil şirketin kusuru ile meydana gelen bir zarar olduğunu ispatlayan bir delil olmamakla birlikte aksine kusurlu olduğu ispatlanan ve her durumda kusursuz sorumluluk sahibi yapı malikinin işbu rücu davasına muhatap olduğu kanaatinde olduklarını, müvekkili şirketin kiracı sıfatıyla işbu taşınmazda varlığını sürdürdüğünü, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiğini aksine taşımazın maliki/işleticisi olmayıp ".......

            Her ne kadar, yerel mahkemece; davalının sorumluluğunun Türk Borçlar Kanunun 69. maddesinde düzenlenen yapı malikinin sorumluğu kapsamındaki giderim yükümlülüğü olduğu, buna göre davalı kurumun bu maddede belirtilen ve yapı maliki sıfatından kaynaklanan sorumluğuluğunun yapılan bir kira sözleşmesine istinaden sigortalı olan kiracıya devredilmiş sayılması yasadan kaynaklanan bu sorumluluğun kira sözleşmesi ile devri mümkün olmayacağı yasa ile düzenlenen binanın bakım ve onarım yükümlülüğünün devam edeceği, bina sahibinin sorumluluğunun yasa kapsamındaki kusursuz sorumluluğa dayandığının kabul edilmekte olduğu, davalının ancak meydana gelen zararın binanın yapımı ve bakımından kaynaklanmadığını ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabileceği, somut olayda da keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki değerlendirmelerde dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz....

              Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun.(Yargıtay 3.HD'nin 2022/4584 Esas ve 2022/7694 Karar sayılı kararı) Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı)....

              Şti'nin faaliyet gösterdiği iş yerinin davalı yanın mal sahibi olarak bulunduğu iş yerinden 20/09/2016 tarihinde sızan sular nedeniyle dahili su hasarına maruz kalmış ve neticesinde sigortalı iş yerinde demirbaş, dekorasyon ve emtia hasarı meydana gelmiş olduğunu, olay ve hasarın yağmur giderlerinin tıkanıp taşması nedeni ile sızan yağmur sularının sigortalının faaliyet gösterdiği iş yerini dahili su basması şeklinde meydana gelmiş olup; Borçlar Kanunu Hükümlerine göre TDK'nun 69.maddesi ile bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikinin bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü tutulduğu, bina yapı malikinin bina yapı ve tesislerden sorumluluğunun kusur aranmayan bir sorumluluk olup; malikin yapıdaki eksikliğe sebep olan özensizliği kusur derecesine vurmasa bile malikin yine sorumlu olduğu, olayda kusursuz ve kusura dayalı sorumluluk bulunduğu, sigorta şirketinin sigortalısına söz konusu olay nedeni ile yaptırılan ekspertiz...

              DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/05/2023 KARAR TARİHİ : 25/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan değerlendirilmesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı...'in .. Ltd. Şti.’nin ortağı abisi...'...

                UYAP Entegrasyonu