Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gun içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. (Durum ve koşulların haklı göstermesi) şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı ile yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması gibi hususlar anlaşılmalıdır....

    Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden,bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir.Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir.Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır.Buna karşılık,üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir (Prof.Dr.... T.Gürsoy,Fikret ...,... Cansel.Türk Eşya Hukuku.Ankara 1978.sh.610).Malzeme maliki ve arazi sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/374 Esas KARAR NO : 2023/670 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/06/2022 KARAR TARİHİ : 12/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... A.Ş. İle davalı ...'ın ... A.Ş.'nin pay sahipleri olduğunu, buna göre ...'a ait toplam 100.000 adet payın 50.000 adedinin ... A.Ş.'ye, diğer 50.000 adedin ise ...'ın uhdesinde olduğunu, ...'un Yönetim Kurulu Başkanlık makamında davacı şirketin yer aldığını, Şirketin Başkan Vekilliğinde ise ... Ltd Şti ("... ")'nin bulunmakta olduğunu, Davalı ...'ın ... adına Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini yürütmekle beraber şirketin Genel Müdürü sıfatına da haiz olduğunu, ... ile ... Ltd. Şti.'...

        yükün zemine yayılmasıyla taşıyıcı sistemi ayakta tuttuğunu, titreşim, kazı yan taraflara yapılacak büyük binalar zemini gevşettiğini, binanın oturmasını sağladığını ve bu oturmaların dengeli olmadığının iddia olunduğu, davalı yapı malikinin ödediği tazminat tutarında sigortalısının haklarına halef olduğundan, davalılar hakkında Ortaköy/Aksaray icra müdürlüğünün 2017/237 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiği tespit edildi....

        yükün zemine yayılmasıyla taşıyıcı sistemi ayakta tuttuğunu, titreşim, kazı yan taraflara yapılacak büyük binalar zemini gevşettiğini, binanın oturmasını sağladığını ve bu oturmaların dengeli olmadığının iddia olunduğu, davalı yapı malikinin ödediği tazminat tutarında sigortalısının haklarına halef olduğundan, davalılar hakkında Ortaköy/Aksaray icra müdürlüğünün 2017/237 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiği tespit edildi....

        Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı). Davalı kuruma ait su borusu da madde de açıklanan "imal olunan şey" kavramına dahil olup, davalı bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumludur....

          Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı). Davalı kuruma ait su borusu da madde de açıklanan "imal olunan şey" kavramına dahil olup, davalı bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumludur....

            Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı). Davalı kuruma ait su borusu da madde de açıklanan "imal olunan şey" kavramına dahil olup, davalı bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumludur....

              Bu durumda zarar, yapı malikinin sorumluluğu kapsamında kalmayıp haksız fiil kapsamında kalmaktadır. Buna göre davalının yapı maliki olarak sorumluluğuna gidilemeyecektir. Kaldı ki davalı vekili, üçüncü kişinin kusur sebebi ile de zarar ile müvekkili arasındaki illiyet bağının da kesildiğini iddia etmiştir. Bu durumda davalı ancak haksız fiil faili olarak sorumlu tutulabilecektir. Bu kapsamda ise davalının haksız fiil faili olup olmadığı, muslukların açık bırakılması konusunda bir kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması gereklidir. Tekrarlanacak olursa; zararlandırıcı eylem musluğun açık bırakılması olarak tespit ve kabul edildiğine göre, musluğun açık bırakılması ile ortaya çıkan zarar; yapının bakım eksikliği veya yapımındaki bozuklukla ilgili olmayıp davalının yapı maliki olarak bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Böyle olduğuna göre davada uygulanacak yasa maddeleri, yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin kurallar olmayıp haksız fiile ilişkindir....

                Sulh Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın bina malikinin sorumluluğundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde ise, "Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne, 16. maddesinde “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.” hükmüne, ayrıca 19/3 maddesinde de "Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur." hükmüne yer verilmiş; diğer yandan, aynı Kanunun Ek 1. maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu