Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 24.02.1997, E.1996/11374 K.1997/1191 kararı göz önüne alındığında yerel mahkemenin kararının haksız olduğunu, söz konusu yargıtay kararında, yapı malikinin kusursuz sorumluluğunda illiyet bağını kesen nedenleri engelleyen, yapı malikinin ek kusuru olup olmadığına bakılmadan, özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği incelenmeden eksik hazırlanmış bir bilirkişi raporu ile ve ek rapor hazırlanması taleplerinin de reddi ile verilen bu kararun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin olası bir yangın hasarına karşı gerekli önlemleri aldığını ve bu önlemleri alsa idi hasarın yine gerçekleşecek olduğunu hiçbir somut delille kanıtlayamadığını, bilirkişi raporunda da bu hususa yer verilmediğini, sanayi bölgesi gibi iş kazalarının olma ihtimali yüksek olan bir bölgede yangın hasarına ilişkin yapı malikinin herhangi bir bakım, onarım ve önlem almayarak açıkça önlem alma hususunu savsakladığını, Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere yapı malikinin sorumluluğunun...

    Toplu Yapı Kooperatifi'nin de yapı maliki sıfatıyla zarardan sorumlu olduğu ileri sürülerek tazminat davası açılmış; yangının davalı ... Nak. Ltd. Şti'ye ait antrepoda çıkışında ve yayılmasında anılan davalının kusurlu olduğu, meydana gelen zarar nedeniyle poliçe kapsamında davalı ... şirketinin de sorumlu bulunduğu, davalı antrepo işletmecisinin kendisi dışında başka şahısların da kusuru bulunduğunu belirtip, bunu davacıya karşı ileri sürmesinin vedia akdi hükümleri gereğince mümkün olmadığı, bina malikinin, binada bulunan havalandırma boşluğunun yapımındaki kusuru nedeniyle yangının yayılmasında sorumluluğu olsa da, dava konusu olayda davacının makinesinin giriş kattaki antrepoda bulunması nedeniyle yapı malikinin bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı S.S. ... Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;, karar, Yargıtay 11....

      DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/12/2022 KARAR TARİHİ : 03/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili müvekkilinin ortağı olduğu .... İnşaat ve Tarım Ürünleri Yapı Sanayi Ticaret Limited şirketi'nin önceki ve şimdiki müdürleri olan davalılar aleyhine şirkete ödenmek üzere şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talepli dava açmıştır....

        Somut uyuşmazlıkta davacı ..., Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/142 Esas, 2004/808 Karar sayılı dosyasında Türk Medeni Kanununun 724. maddesinden kaynaklanan talep hakkını kullanmış, mahkemece davacının iyiniyetli olmadığından bahisle talebi reddedilmiş, Yargıtay incelemesinden geçen karar 20.12.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, aynı talebini temyiz incelemesi yapılan Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/130 Esas, 2008/247 Karar sayılı dosyasında yinelediğinden mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin kesin hüküm nedeniyle reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, malzeme sahibinin yasadan kaynaklanan ikinci hakkı tazminat talebidir. Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması nedeniyle yapının yıkılamaması durumunda arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir....

          Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69.maddesinde yer alan yapı malikinin sorumluluğu, “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamaktadır....

            -TL tazminat ödemek zorunda kaldığını belirterek davacı şirketin ödemiş olduğu tutarın rücuen tazmini istemiyle mahkememize dava açmış olduğu anlaşılmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktası davacı tarafın davalıya ait fabrikadan dava dışı Rize 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/870 esas sayılı dosyasındaki davacıya ait bulunan kiraladığı araç ile çay yüklemesi için davalıya ait fabrikada bulunduğu sırada meydana gelen aşırı yağış neticesinde aracın zarar görmesi nedeniyle araç sahibinin dosyamız davacısına karşı açtığı dava nedeniyle dosyamız davacı tarafından ödenen tazminatın bina sahibi olması sebebiyle kusursuz sorumluluk ilkesi kapsamında davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, kusursuz sorumluluk hallerinden biri olan yapı malikinin sorumluluğunun TBK md. 69 da düzenlendiği, buna göre bina malikinin binanın yapımındaki bozukluklardan ve bakımındaki eksikliklerden doğan zarardan kusursuz sorumlu olduğu, yapı malikinin yanı sıra intifa ve oturma hakkı...

            Davalının sorumluluğunun dayanağı olan ve yapı malikinin sorumluluğunu düzenleyen, TBK'nın 69. maddesi, "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." hükmünü içermektedir. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi, bir tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan, özen sorumluluğudur. Bu nedenle, sorumluluğun doğması için yapı eseri malikinin veya yardımcılarının kusurlu olması şart değildir. Sorumluluk, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki noksanlığa dayanmaktadır. Burada, yapı malikine bir kurtuluş kanıtı tanınmamıştır....

            Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile taşınmazın ifrazı suretiyle bir kısmının davacı adına tesciline yasal olanak bulunmadığına göre davacının bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalının temyiz itirazlarına gelince; Asıl davadaki ikinci kademedeki istek, başkasının arazisine kendi malzemesi ile bina yapan malzeme sahibinin yapı bedelinin tahsiline ilişkindir. Gerçekten, arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı bir zararın doğması sebebiyle yapının yıkılamaması durumunda arazi malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine bir tazminat ödemesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesinden kaynaklanan tazminat tutarı malzeme malikinin iyiniyetli veya kö-tüniyetli olmasına göre değişir....

              Dava konusu olayda DSİ’nin haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Davalı Şirket’in haksız bir eyleminin bulunmaması nedeniyle ancak kusursuz sorumluluk hâllerinden yapı maliki sıfatıyla sorumluluğuna gidilebilir. Bu sorumluluk türü, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 58. (TBK’nın 69.) maddesinde yer almaktadır. Anılan madde uyarınca yapı malikinin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için yapının, yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden bir zarar doğması gerekmektedir. Yapımdaki bozukluklar; malikin özensizliği, teknik, yasal ve bilimsel koşullara uygunsuzluk (mimar, mühendis veya denetim makamlarının kusurları gibi) nedeniyle olabilir. Somut olay özelinde ise; enerji nakil hattının (ENH) ve direklerin yapımında (malzeme ve işçilik kusurları) kusur, bakım, onarım ve önlem almada (kısa sürede aşınma, yıkılma, tellerde esneme, belli aralıklara tellerin ve direklerin bakımı) kusur söz konusu olabilir....

                BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

                  UYAP Entegrasyonu