Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının temliken tescil talebi reddedildiğine göre yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerekir. Ancak malzeme sahibi iyiniyetli değilse tazminat miktarı levazımın en az kıymetini geçemez. Somut olayda; davacı vekilinin tazminat talebi yönünden mahkemece, TMK'nın 723. maddesinde yer alan düzenlemeye göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: 1- Davacı vekilinin tazminat talepleri yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 29/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/419 Esas KARAR NO : 2022/209 DAVA : İtirazın İptali (İşyeri Sigortasından Kaynaklanan Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 14/05/2018 KARAR TARİHİ : 18/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İşyeri Sigortasından Kaynaklanan Rücuen Tazminat) istemli asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde ... numaralı ... Sigorta Poliçesi ile sigortalı ...'...

      Hukuk Dairesi'nin 2017/11410 Esas, 2019/3207 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça davalı Hazineye ait taşınmaza yapılan yapı nedeniyle temliken tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunulduğu, yargılama aşamasında taşınmaz üzerindeki yapının ortadan kaldırılması nedeniyle davacının temliken tescil talebinden feragat ederek tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece davanın reddine yönelik kararın verilmesi üzerine davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Yukarıdaki Yargıtay kararı içeriği ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacı, taşınmaz üzerine yapı yaparken iyi niyetli değildir. Bu tür durumlarda aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde, taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat vermesi gerekir. Malzeme sahibi iyi niyetli değilse tazminat miktarı levazımın en az kıymetini geçemez....

      Kiralanandaki banyo, küvet, şofben gibi mallar yapı eseri sayılmaktadır ve bu nedenle bunların bakım ve onarım yükümlülüğü bina malikine aittir .Olayda zarara sebebiyet veren şey bir yapı eseridir ve bu sebeple de yapı malikinin sorumluluğundadır. Bağımsız bölümü kiraya veren kat malikinin bu bölümde ortaya çıkan tesisat bozukluklarından ötürü başkalarına yapılan zarardan Kat Mülkiyeti Kanununun 9.maddesi delaleti ile BK.nun 58. maddesi uyarınca kendisi de sorumludur. Kaldı ki, bir an için kiracının kusuru bulunduğu kabul edilse dahi bu durum bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Yasadan kaynaklanan kusursuz bir sorumluluk olduğu belirtilmiştir.'' şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davaya konu olayın gerçekleştiği yerin ortak alan olduğunu , davacı her nekadar yapı maliki olduğu gerekçesiyle davalıya karşı dava açmış ise de davalının yapı maliki olmayıp, bağımsız bölüm maliklerinden biri olduğunu , yapı malikinin ise dava dışı NUROL İnşaat ve Tic. A.Ş olduğunu , davalı T3 ile farklı şirketler olduğunu , davanın NUROL İnşaat ve Tic. A.Ş'ye karşı açılması gerekirken davalı şirkete karşı açıldığını , davacı tarafça taraf değişikliği talebinde de bulunmadığını , davalının yapı malikinin sorumluluğuna dayanarak açılan asıl ve birleşen davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla" gerekçesi ile davanın asıl ve birleşen dava yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

        Bütün bunlardan ayrı; bu koşulların gerçekleşmesi halinde malzeme sahibinin mülkiyete yönelik isteğinin kabulü için, daha önce malzemenin sökülüp kaldırılmasının talep edilmemiş veya edilmişse talebin reddedilmiş olması ve malzeme malikinin de Türk Medeni Kanunun 723. maddesi uyarınca tazminat talep etmemiş olması gerekir (Prof.Dr.M.Kemal Oğuzman-Prof.Dr.Özer Seliçi, Eşya Hukuku İstanbul 2006 sh.397). Çünkü tercihini bedel (tazminat) doğrultusunda kullanan malzeme maliki sonradan bundan vazgeçerek tescil talebinden bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, temliken tescil isteme hakkı ancak yapı yapıldığı sıradaki taşınmazın maliki veya onun mirasçıları olan kişiye karşı açılacak davada ileri sürülebilecek bir kişisel haktır. Gerçekten arazi mülkiyetinin başkasına geçmesi halinde malzeme sahibi yeni malike karşı tescil talebinde bulunamayacağı gibi inşaat sebebiyle masraf dahi isteyemez. (15.05.1957 tarih 11/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/642 Esas KARAR NO : 2021/1035 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/08/2021 KARAR TARİHİ : 01/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021 09/09/2021 tarihli ara karar ile dava dosyasının niteliği gereği mahkememiz HEYETİNE tevzi ve tevdi edilen Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davanın konusu ve tarafları aynı olan Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. Sayılı dosyasıyla birleştirilmesine, davalıların şirket faaliyeti aleyhine ve ortaklık hukukuna aykırı, haksız ve kötü niyetli eylem ve davranışları ihbarname, ihtarnameler nedeniyle müvekkilin gerek şahsen gerekse ortağı- sahibi olduğu ... Et ve Süt Ürünleri Gıda Paz. San ve Tic. Ltd....

            Dava; yapı malikinin kusursuz sorumluluğundan, davalı kusura dayalı sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. A-Davalı tarafın sorumluluklarına ve maddi tazminat miktarının yüksek oluşuna yönelik yaptığı istinaf talebinin incelenmesinde; Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutulurken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." ( TBK .69. maddesi )....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, tehlikeli işletme sahibinin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup; Mahkemece 3.Hukuk Dairesinin Bozma kararına uyularak hüküm tesis edilmiştir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın kusursuz sorumluluğa ilişkin TBK 65. maddesine göre hakkaniyet sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 07/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu