Dava, hekim hatası iddiasına dayalı tazminat istemidir. Davacının, gereksiz yere ciddi bir operasyona maruz kaldığını ve kusurlu hekim müdahalesinin şikayetlerinin de artmasına neden olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi zararının tazminini istediği, davalının da kendisine atfedilebilecek kusur bulunmadığını savunduğu olayda uyuşmazlığın vekalet ilişkisi çerçevesinde çözümleneceği Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ile sabittir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. (BK. 386-390) Vekil vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1 md.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 04/01/2018 tarihinde davalı Van Lokman Hekim Hastanesi'ne gebe olması nedeniyle tedavi için gittiği, kadın hastalıkları ve doğum polikliniğinde davalı hekim T3 tarafından muayene edildiği, alınan iki bilirkişi heyeti raporunun da birbirini doğruladığı üzere tedaviyi yapan T7 kuruluşuna tıbben ihmal ya da kusur atfedilemeyeceği, davalılara atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini içerir davanın reddine karar verilmiştir....
Komplikasyonda hekim tüm özeni göstermesine rağmen istenmeyen bir sonuç meydana gelmektedir. Başka bir ifadeyle tedaviyi yapan hekim dışında başka bir hekim olsaydı da meydana gelen sonuç önlenemeyecekse komplikasyon söz konusudur Bu sebeple hekim meydana gelen komplikasyondan, aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmiş olması şartıyla sorumlu tutulamaz. (Yargıtay 13.HD 2017/8664 E, 2019/6410 K). Bu sorumluluğun tespiti amacıyla; Mahkememizce İstanbul 8....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan binada yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemi, kademeli istek ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tescil isteminin kabulüne dair hüküm, davalı ...’nun temyizi üzerine Dairemizce özetle “...Arsa maliki ... ile ... arasında arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu kanıtlanamadığından, ...’nin arsa payı devri sözleşmesinden kaynaklanan kişisel bir hakkının bulunduğu düşünülemeyeceğinden, davacının da yüklenicinin halefi olarak kişisel hakkı temellük ettiği iddiasına dayanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürme olanağı yoktur. Bu nedenle, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir....
GEREKÇE: Dava, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayalı olup, uyuşmazlığın temelini teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktorun bu kapsamda mevcut sorumluluğu ve özen borcu oluşturmaktadır. Buna göre vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilememesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle vekil konumunda olan ve tedavi işlemlerini yapanların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle söz konusu özen borcunu yerine getirmeleri gerekir. Vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/416 Esas KARAR NO : 2021/892 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/07/2021 KARAR TARİHİ : 07/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı ----- çalıştığını, istifa dilekçesi ile ayrıldığını, davacının rakibi olan ---- ----- çalışmaya ----başlıklı 6. maddesini açıkça ihlal ettiğini, sözleşmenin 6/d maddesine göre davalının işverene son cari brüt aylık ücretinin 5 katı tutarını maktu tazminat olarak ödemesi gerektiğini, -------- yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
mağdur olduğunu beyanla şimdilik 27.500,00- $ karşılığı 154.801,14 TL maddi tazminat ve davalı hekimin hatası sonucu yanlış tanı konması nedeniyle hastalığının ağırlaşmasından ötürü duyduğu üzüntü, elem, keder ve umutsuzluk nedeniyle 100.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava,davacı annenin gebelik sürecinin takibini üstlenen davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılıktan dolayı maddi tazminat talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı davalının gerekli testleri yaptırmadığı ve diğer test sonuçlarını doğru yorumlamadığını belirterek davalı doktorun söz konusu olayda kusurlu olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır (TBK 502- 506 md) (BK. 386- 390)....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, arabuluculuk sürecine dahil edilmeyen manevi tazminat talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının imzalı resmi evrağa aykırı asılsız iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacının davaya konu araca ilişkin herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının değer kaybı ve tazminat taleplerinin mesnetten yoksun olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Mahkememizde açılan dava; taraflar arasında yapılan araç satış sözleşmesi kapsamında, davalı tarafça satılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, araçtaki değer kaybının tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vekalet aktinden (hasta-hekim arasında) kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....