Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, 4721 Sayılı TMK.' nun 1007.maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 4721 Sayılı TMK.' nun 1007.maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

      zararın TMK 1007 maddesi doğrultusunda tazmini talebiyle işbu davayı ikame etmek durumunda kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL maddi zararın tapu iptal karırının kesinleşme tarihiden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

      Taraflar arasındaki kesinleşen ... tehdit sınırları içinde kalmak suretiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası ile birleştirilen tapu iptal tescil ve TMK 1007.maddesi uyarınca tazminat davalarının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... Hazinesi vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 24/10/2017 günü davalı-karşı davacılar vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davacı-karşı davalılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak sözlü açıklamalar da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....

        Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....

        üzerinde orman şerhinin bulunduğunu, bu şerhin kaldırılması, olmadığı taktirde MK 1007.maddesi gereği zararlarının ödetilmesi talep ve dava edilmiştir....

        Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 15/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

          Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın 13.350 m2'lik bölümü kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından Karasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/250-1992/41 sayılı, 30.09.1994 tarihinde kesinleşen kararı ile bu kısmın tapusunun iptaline ve tescil dışı bırakılmasına hükmedildiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücuu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanıksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/250-1992/41 sayılı, 30.09.1994 tarihinde kesinleşen kararı ile bu kısmın tapusunun iptaline ve tescil dışı bırakılmasına hükmedildiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücuu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle, TMK.'...

              UYAP Entegrasyonu