Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/280 E. -1999/135 K.sayılı kararı ile 10.267.32 m2 miktarlı bölümü 175 ada 24 parsel olarak müvekkili üzerinde bıraktığı, 20.270.06 m2 miktarlı bölümü ise taşlık ve kayalık olduğundan bahisle 175 ada 136 parsel numarası ile ... adına tesciline karar verildiği, 15.03.2006 tarihinde de davalı Hazine adına tescil edildiğini, TMK 1007. maddeye göre tapu kütüğünün doğruluğuna güvenerek bu taşınmazı satın alan, fakat bu mülkiyetin sakat oluşu nedeniyle malı elinden çıkan, Anayasanın 129/5. fıkrası ile ve TMK 1007. maddeye göre sorumlu olan, bu sorumluluğu da BK 55. maddeye göre kusursuz sorumluluk esasına dayalı olan devlet aleyhine fazlaya ilişkin alacak ve tazminat hakkı saklı kalmak üzere metrekaresi en az 20.00.-TL olan bu taşınmaz için 20.270 m2x20.00=405.400.00 - (Dörtyüzbeş bin dörtyüz) Türk Lirasının dava tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle : Dava konusu taşınmazlar kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tarıma elverişli olmadıklarını, sulu arazilerde yetişen ürünlerin münavebeye alınmasının eksik ve hatalı olduğunu, Yargıtay ve AİHM kararlarında belirtildiği gibi taşınmazın tam değerinin değil hak dengesinin yerine getirilmesi için uygun ve adil bir tazminat belirlenmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, TMK'nun 1007. Maddesine istinaden açılmış tazminat davasıdır. Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/518 ESAS, 2021/137 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007. Md.) KARAR : Mut 1....

    Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

    Hukuk Dairesi K A R A R Dava tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK mad. 1007) tazminat istemine ilişkin olup, ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre TMK.1007 maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA: Dava TMK nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Güngören ilçesi 6894 parsel sayılı taşınmaz davacıların murisi Cevdet Erikel adına kayıtlıyken 19/09/1988 tarihinde sahte kimlik ve sahte veraset ilamı ile Halide Erikel adına hareket eden kişiler tarafından yolsuz bir şekilde önce T10 ardından sırasıyla T13 Alaaddin Kadayıfçıoğlu ve en son Alemdar Hilmi Albayrak adına tescil edildiği, davacılar tarafından yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptal davası sonucu Bakırköy 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2007/196 esas ve 2013/280 karar sayılı ilamı ile Alemdar Hilmi adına olan tapu iptal edilerek davacıların murisi adına tesciline karar verildiği, davacıların dava konusu taşınmazın uzun süreden beri kullanılmaması ve yargılama sürecinde uğramış oldukları maddi ve manevi zararlar nedeniyle TMK'nın 1007 maddesi kapsamında tazminat talebinde bulundukları anlaşılmaktadır....

        Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay'ın (denetim makamının) kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyebilmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Gerekçesi olmayan ya da görünürde gerekçeli olan kararların Yargıtay'ca denetimi yapılamaz. Somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK 1007 hükmü kapsamında tazminat talep edildiği halde sadece tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin bir gerekçe yazılarak tazminat istemine ilişkin HMK 297. maddesine aykırı olarak hiçbir gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuştur. Bu itibarla terditi oluşturan talep (tazminat talebi) hakkında somut uyuşmazlıkla ilgili gerekçe içermeyen şekilde gerekçesiz olarak karar verilmiş olması HMK 297. ve Anayasanın 141. maddesi düzenlemelerine aykırıdır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2004/469 E., 2007/396 K. sayılı ilamının oluşturduğunu; İlam incelendiğinde, dava konusu taşınmazın en baştan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu ve bundan ötürü T9 taşınmazı olması sebebiyle tapunun iptali ve T9 adına tesciline Mahkemece karar verildiğini; TMK 1007. md. sorumluluk şartlarından olan illiyet bağının davada olmadığını belirterek davacının haksız açmış olduğu işbu davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince Davanın Kabulüne; 1- TMK 1007. maddesi uyarınca ve dosyasında düzenletilen raporlara uygun olarak toplamı 1468 m2 olan Antalya ili, Kepez ilçesi, Kütükçü mahallesi (köyü), 7386 ada, 1 parsel tapu iptal tescili sonucunda, talep edilen maddi tazminatının; A) 42.665,60TL.'nin davalıdan alınarak 13333/146800 hissesine karşılık olarak (133,33m2) davacı T2 Halime Keser mirasçılarından; B) 6.000,00TL.'nin davalıdan alınarak 1875/146800 hissesine karşılık olarak (18,75m2) mirasbırakan T3 ait Antalya 14....

        Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, dava konusu taşınmaz ... içerisinde kaldığından Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/260-558 sayılı kararı ile tapusunun iptaline ve ... olarak ... adına tesciline karar verildiği, kararın 23.10.1997 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir. Bu maddeye dayanılarak açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, ... Genel Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığı gibi, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresi de geçtiğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu