Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki TMKnın 1007.madesine dayanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/414 E. - 2018/243 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava,TMKnın 1007.madesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince HMK'nun 353/1-b-1maddesi gereği esastan reddine dair verilen karar, davacı ......

    TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin 2014/6672 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli, 29/09/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4-383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, ne var ki HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından dava açılmasının mümkün kılacak makul süre içinde TMKnın 1007. maddesi dayanarak dava açılmalıdır....

      Hukuk Dairesince ilk derece mahkmesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMKnın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HMK'nın 302/5. ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2037,00....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353/(1), b, 2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, davacıya ait taşınmazın kıyı çizgisi içinde kaldığından dolayı tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince istinaf edilmiştir. Fethiye 1....

        Anayasa Mahkemesi'nin 2014/6672 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli, 29/09/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4- 383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMKnın 1007. maddesi dayanarak dava açılmalıdır. Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin güncel uygulamalarına göre makul süre 1 yıl olarak kabul edilmektedir....

        DAVA: Tapunun mahkeme kararıyla iptali sebebiyle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir....

        DAVA: Eski tapu kaydına dayalı olarak tescil, olmadığı takdirde 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir....

        Anayasa Mahkemesi'nin 2014/6672 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli, 29/09/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4- 383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, ne var ki HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından dava açılmasının mümkün kılacak makul süre içinde TMKnın 1007. maddesi dayanarak dava açılmalıdır. Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin güncel uygulamalarına göre makul süre 1 yıl olarak kabul edilmektedir....

        Anayasa Mahkemesi'nin 2014/6672 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli, 29/09/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4- 383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, ne var ki HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından dava açılmasının mümkün kılacak makul süre içinde TMKnın 1007. maddesi dayanarak dava açılmalıdır. Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin güncel uygulamalarına göre makul süre 1 yıl olarak kabul edilmektedir....

        DAVA: TMK'nın 1007. Maddesine dayalı olarak Tazminat talebine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu