Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi. 3....

    Türk Medenî Kanunun 1007. maddesinde tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtilerek, Devletin kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumlu olduğu açıklanmıştır. Tapu sicilinin tutulmasından dolayı Devletin sorumlu tutulabilmesi için taşınmaz sahibinin zarara uğraması, zararın tapu sicilinin tutulmasından doğmuş olması ve zarar ile tapu sicilinin tutulması arasında illiyet bağının kesilmemiş olması gerekir. Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazın yolsuz olarak dava dışı kişiler adına tescil edilmiş ise de, açılan tapu iptali davası sonucu taşınmazın davacıların murisi adına tesciline karar verilmiş olmakla, davacıların zararının karşılanmış olmasına, dava konusu taşınmazın davalı olması nedeniyle yargılama süresince yoksun kalınan kâra ilişkin tazminat talebinin TMK'nın 1007.maddesi kapsamında bulunmamasına ve TMK'nın 1007....

    Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir. 4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır....

        -TL manevi tazminat olmak üzere 151.250.-TL tazminatın, zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiş, 16/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile (ilave harç yatırılmış) fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarı 239.313.-TL’ye yükseltilmiş ve dava tarihinde tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü ile 239.313.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat isteminin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

          Bu sorumluluk asıl ve nesnel (Objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. Anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğunun kapsamı, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hataları da kapsamaktadır. Bir başka deyişle, kadastro işlemleri, tapu kütüğünün oluşumuna dayanak oluşturduğundan, bu işlemler nedeniyle tapu kütüğünde oluşacak yanlışlıklar nedeniyle doğacak zararlar da TMK'nın 1007. maddesi kapsamındadır. Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluk niteliğinde olup, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (aynî) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15.04.2021 NUMARASI : 2020/25 ESAS, 2021/153 KARAR DAVA KONUSU : TMK'nun 1007. Maddesi Gereği Tazminat KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            DAVA: TMK'nın 1007 maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte ve bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta; sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Somut olayda davacı mahkeme kararı ile taşınmaza konulan ihtiyati tedbir kararının tapu görevlileri tarafından tapuya işlenmemesi ve taşınmazın yargılama safhasında davalı tarafından satılması ve mülkiyet hakkının kaybedilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur....

            Husumete yönelik yapılan istinaf incelemesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Maddede yer alan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır, çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamdadır....

            ın malik olduğu, durumu öğrenen davacının son malik hakkında açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen kararın onanarak kesinleşmesi üzerine, iş bu tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinde '' Tapu sicilin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder ''hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç içeriklede önemlidir. Açıklanan nedenlerle, TMK'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk ilkesi gereğince usul ve yasaya uygun düzenlenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur....

              UYAP Entegrasyonu