Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....
Mahkemece, davalar birleştirildikten sonra, davacı kooperatifin açtığı davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 18.11.2013 havale tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen 16388,91 m² bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine, bu bölüme ilişkin olarak 1.229.168.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, davalı-davacı ...nin açtığı davada ise asıl dosya üzerinden karar verildiğinden esas hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....
Kadastro Mahkemesinin 02/07/2002 tarih ve 1984/71-2002/87 sayılı kararı ile davanın reddi ile taşınmazın kadastro tesbiti gibi Hazine adına tesciline karar verilip kesinleşmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği ve karşılığında bir bedel ödenmediği, Devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun da 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla müvekillerinin zararlarının tazminini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine 11/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; Dava, Medeni Kanun'un 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davası olup, dava konusu taşınmaz, üzerinde kat mülkiyeti kurulu yapının 7 nolu bağımsız bölümüdür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı tapuda bağımsız bölüm olarak kayıtlı bulunduğu halde anataşınmaza ait mimari projede yer almayan bağımsız bölümü satın almış ancak açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu taşınmazın tapusu iptal edilmiş olduğundan uğradığı zarar karşılığı 75.000 TL maddi tazminat istemektedir. Burada davacının zararı taşınmazı satın almak için ödediği bedel (resmi senet akit tablosunda belirtilen bedel) ve bu bedele dava tarihine kadar toptan eşya fiyat endeksi uygulanarak tapu iptali dosyasındaki yargılama giderinden ibaret olması gerektiğinden taşınmaza ait resmi senet akit tablosu da getirtilerek bu olgulara göre davacının zararının belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde taşınmazın rayiç değerinin ödenmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğa ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklı, davacı ... şirketinin açtığı rücuen tazminat talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nın 1007 nci maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125 inci maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007 nci maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007 nci maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....
TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29/09/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 25/07/2017 tarih ve 2014/6673 başvuru numaralı Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4-383 E-2009/517 K sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde dava açılması gerekir....
Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine 20.Hukuk Dairesinin 2011/10404-2012/5522 sayılı kararı ile "Dava Medeni Yasanın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminata ilişkin olup, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devlet sorumlu olup, Hazine aleyhine dava açılabileceği, işin esasına girilip, inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Bu kez davalı Hazine kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava; 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın Medeni Yasanın 1007. maddesine göre tazmini istemine ilişkindir. Medeni Yasanın 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, “Tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır.”....
TMKnun 981, 982 ve 983. ve devamı maddeleri uyarınca mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMKnun 973.maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMKnun 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Bu açıklamalara göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMKnun 984. maddesinde açıklanan zilyetliğin korunması davası niteliğindedir. Bu tür davalarda dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemeleri görevlidir....