Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değerlendirme ve Gerekçe : Asıl dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davası, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T1'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Asıl dava olan tazminat davası açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davaların birleştirildiği, ilk derece mahkemesince Altınova ilçesi, Ayazma köyü 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile T1 adına tescil edildiği, tarafların tapu iptale ilişkin karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurmadıkları, dolayısıyla tapu iptale ilişkin hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat, bedel tahsili ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak isteklerine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/02/2016 gün ve .../... - .../... sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Tapu Müdürlüğünü temsilen ... vekili ile bir kısım davalı gerçek kişi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur....

    Dava, TMK 1007 maddesi gereği tazminat istemine ilişkindir....

    Kamulaştırmasız el atma ve TMK'nın 1007 maddesine dayalı tazminat taleplerinin her ne kadar hukuki sebepleri ayrı ise de TMK'nın 1007 maddesine dayalı tazminat talebi açısından oluşan zararın başka şekilde giderilmemiş olması gerekmektedir. Davacının munzam zarara ilişkin olarak açmış olduğu dava da Üsküdar 2. Asliye hukuk mahkemesinin 2009/88 esas 2010/310 karar sayılı ilamı ile reddedildiğinden ve davacının zararı daha önceden karşılamış olduğundan TMK'nın 1007. Maddesinde belirtilen tazminat koşulları oluşmamıştır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın sit alanında kaldığı davacı tarafından taşınmazın sit alanında kaldığı bilinerek satın alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de taşınmazın satın alındığı 1996 yılında taşınmazın tapu kaydında herhangi bir kısıtlayıcı şerhin bulunmadığı, mahkemece gerekçesinin hatalı olduğu, ancak yukarıda açıklandığı üzere davacının zararı daha önce karşılanmış olduğundan ve TMK'nın 1007....

    HD'sinin 2016/12913 E 2017/3325 K sayılı kararında da değinildiği üzere devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklı bu türden davalarda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden karar bu yönüyle doğrudur. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

    DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

    Kadastro Mahkemesinin 02/07/2002 tarih ve 1984/71-2002/87 sayılı kararı ile davanın reddi ile taşınmazın kadastro tesbiti gibi Hazine adına tesciline karar verilip kesinleşmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği ve karşılığında bir bedel ödenmediği, Devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun da 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla müvekillerinin zararlarının tazminini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine 11/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Bayındırlık ve İskan Bakanlığı aleyhine dava açtığı, Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/12/2010 tarih 2009/163 Esas 2010/469 Karar sayılı ilamıyla “davacının zararından TMK'nun 1007.maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğu gerekçesiyle Hazine hakkında açılan davanın kabulüne, diğer davalılar hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine” karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2011/5839E.-2012/230K. sayılı ilamıyla Hazinenin temyiz itirazlarının reddine, davacının temyiz itirazının kabulü ile diğer davalılar hakkındaki davanın hizmet kusurundan kaynaklandığından idari yargının görevli olduğu, husumetten ret kararı verilemeyeceği, yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmesi “gerektiği belirtilerek Hazine dışındaki davalılar yönünden bozulduğu, Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/687E.-2013/109K. sayılı ilamıyla bozma kararına uyulmayarak davanın TMK’nun 1007.maddesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, zarardan Hazinenin sorumlu olduğu, diğer davalıların...

      Mahkemece, davalar birleştirildikten sonra, davacı kooperatifin açtığı davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 18.11.2013 havale tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen 16388,91 m² bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine, bu bölüme ilişkin olarak 1.229.168.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, davalı-davacı ...nin açtığı davada ise asıl dosya üzerinden karar verildiğinden esas hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğa ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu