Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekleşen bu durumda, mahkemece davacı-karşı davalı kadın tamamen kusurlu kabul edilerek kadının davasının reddine erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması doğru ise de, kusur belirlemesine ilişkin gerekçe hatalı olduğundan HMK 353/1- b.2 maddesi gereğince kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesi yoluna gidilmiştir. 3- Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2)....

Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2). Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir. Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadının kusurlu olmadığı, boşanma yüzünden kadının menfaatlerinin zedelendiği ve kişilik haklarının zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md.174/1,2) koşulları oluşmuştur....

Hal böyle iken davacı kadının daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi (TMK. Md. 174/1) ve manevi tazminat (TMK. md. 174/2) taleplerinin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata (TMK. md. 174/1-2) hükmedilemez. Davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2015 (Perş.)...

    Hal böyleyken, davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (TMK md.174/1,2) ile yoksulluk nafakasına (TMK md.175) hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3-Yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı kadın ağır kusurlu olup, hatalı kusur belirlemesi nedeniyle davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin (TMK md. 174/1,2) reddi usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın ve velayeti kendisine verilen müşterek çocuk yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK md. 169), kararın kesinleşmesinden sonra ise kadın için yoksulluk nafakası (TMK md. 175) ve müşterek çocuk için iştirak nafakası (TMK md. 182/2) olarak hükmedildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine...

        Dava, davalılardan anne ve baba bakımından yasal erginlik yaşına ulaşmamış küçüğün haksız eylemi nedeniyle TMK' nun 369. maddesi uyarınca ev başkanın da sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1. maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanunun ikinci kitabından (üçüncü kısım hariç olmak üzere MK. md.118–395, 5133 sayılı kanun md 2–3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli Aile Mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Davanın konusu TMK. nun ikinci kitabında yer alan 369. maddedeki düzenlemelerle de ilgilidir. O halde uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden işin esasının incelenmiş olması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir....

          Davacı/davalı kadın vekilinin; erkek yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Davacı/davalı kadının boşanmaya neden olan " müşterek evi terk etmek ve evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmemek" şeklindeki kusurları erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı/davacı erkek yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı/davacı erkeğin manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir....

          Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda; mahkemece davacı erkeğe kusur olarak yüklenen "müşterek konutu terk etmek" eylemi, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir....

          Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK md.229) ve denkleştirmeden (TMK md.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK md.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK md. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK md. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Somut olayda, taraflar, 11/01/2000 tarihinde evlenmişler, davalı İlknur'un 31/05/2017 tarihinde açtığı dava sonunda boşanmışlar ve karar 10/09/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK md.225/son)....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

            UYAP Entegrasyonu