edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Mahkemece davacının maddi zararı ceza mahkemesi kararı ile karşılandığı için maddi tazminat talebi red edilmiş; davalıların aynı zamanda suç teşkil eden eylemi ile davacının mağduriyetine sebep olduklarından davacı yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....
Davacı, davalıya ait evin temel kazısı sırasında evine zarar verildiğinden maddi ve manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, maddi zarar yanında, davacının evini tahliye etmesi ve kirada oturmak zorunda kalması nedeniyle manevi tazminata da hükmetmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olgu¬ları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....
Davalı kadın ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 27.01.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) taleplerinde bulunmuş, davacı ise bu taleplerle ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davacı kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istekleri ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, kadın aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
KARŞI OY Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında hüküm fıkrasında yer alan ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki hükmün değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....
(TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. d-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, davalıların ergin olmayan çocukları tarafından gerçekleştirilen haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan aile başkanının sorumluluğuna dayanıldığı anlaşılmaktadır.Aile başkanının sorumluluğunun yasal dayanağı, TMK. nun 369. maddesinde bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Yasasının 4. maddesinde, TMK. nun 2. kitabından doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir. Somut olayda TMK. nun 369. maddesine dayanılarak tazminat istendiğine göre, böyle bir davanın Aile Mahkemesinde incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece, görev yönü gözetilmeksizin işin esasının incelenmiş olması bozma nedenidir....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen boşanma kararını istinaf etmediklerini belirterek tedbir/yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL olarak belirlenmesine, maddi manevi tazminat miktarları yönünden talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu belirlenerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. TMK 169.madde kapsamında ilk derece mahkemesince kadın lehine 650,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş olup tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, hakkaniyet gözetildiğinde nafaka miktarının uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, maddi tazminat istemine yönelik tarafların tüm; manevi tazminat istemine ilişkin davacının tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....