Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı-davalı kadın; Aksaray 4. Aile Mahkemesi 2020-430 esas sayılı dosyası ile TMK 161 maddesine dayalı boşanma davası açtığını, eldeki dava ile açılan davanın birleştirilmesini talep etmiştir. Buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Hükmün davacı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce davacı tarafından hem evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve hemde fiili ayrılık (TMK m.166/son) hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açıldığı davacının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) kapsamındaki boşanma istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi hukuki sebebine dayalı davanın reddi yönünden ise onanmıştır. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda erkeğin fiili ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayanarak açtığı, reddedilerek onanan ve kesinleşen davası hakkında yeniden hüküm kurulmuş Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamındaki boşanma istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK 161.madde gereğince boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkek lehine 20.000TL manevi tazminat ödenmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden kararın tümüyle kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava, TMK 161.madde kapsamında zina hukuksal nedenine dayalı boşanma: karşı dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve fer'ilerine ilişkindir....
Gerçekleşen bu durumda, mahkemece davacı-karşı davalı kadın tamamen kusurlu kabul edilerek kadının davasının reddine erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması doğru ise de, kusur belirlemesine ilişkin gerekçe hatalı olduğundan HMK 353/1- b.2 maddesi gereğince kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesi yoluna gidilmiştir. 3- Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2)....
alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat çoktur....
Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağı, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri, birleşen davalar ise, Türk Medeni Kanununun 197.maddesi uyarınca ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası ve zina (TMK md 161) nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Anayasanın 141/3.maddesi "Bütün mahkemelerin hür türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk muhakemeleri Kanunun 297.maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1.fıkrasının 3.bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....
Bozma kararı sonrasında ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4, TBK m.50, 51) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verileceği yerde, davacı-karşı davalı kadının şartları oluşmadığından bahisle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl dava taşınmazın tapu kaydında bulunan orman şerhinin kaldırılması; olmadığı takdirde tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md. ) tazminat talebine; birleştirilen dava ise kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali istemine ilişkin olmakla birlikte Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, yalnızca davalı Hazine tarafından TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak hükmedilen tazminat yönüyle temyiz edilmiş ve sadece bu yöne ilişkin olarak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nce bozulmuş olmakla; temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü ve 07.07.2020 tarih ve 2020/173 sayılı Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu kararının 3. maddesinin B/b bendi uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, TMK nun 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkin olup, hüküm Yüksek Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı üzerine verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....