Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddi tazminat isteği Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4, maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. O halde mahkemece görevsizlik kararı vermek gerekirken, işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadının manevi tazminat isteği, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı manevi tazminat (TMK m.174/2) talebine ilişkindir. Tarafların ... Mahkemesinin 01.04.2010 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 07.09.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58)....

        Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olmakla birlikte (TMK m.166/2) belirlenen bu kusur durumuna göre davalı-davacı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı teşkil eden ve boşanmakla en azından eşinin maddi desteğinden mahrum kalacak davacı-davalı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminata karar verilmesi gerekir. Mahkemece hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadın ağır kusurlu olmayıp, yoksulluk nafakası (TMK m.175) koşulları kadın yararına gerçekleşmiştir....

          Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47 – TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49- TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

            O halde daha az kusurlu kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi (TMK m. 174/1-2) gerekirken tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.06.2016(Pzt.)...

              Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49....

                Ayrıca, karar aşamasında henüz yürürlüğe giren 7421 sayılı kanunla değişik Ek 1 maddenin 1.fıkrasının son cümlesine göre de, hukuki el atmalardan kaynaklanan uyuşmazlıklar adli yargıda görülür. Bu nedenlerle, davacının kamulaştırmasız fiili veya hukuki el atmalara ilişkin tazminat davalarında adli yargı görevli olup mahkemece işin esasına girilerek delil toplayıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bundan zühul edilmesi doğru görülmemiştir. II. Davacının diğer iddiası ise, taşınmazın el atılmayan kısımlarının kıyı kenar çizgisi içinde kalmasından dolayı TMK m. 1007 bağlamında davalı hazineden tazminat istemine ilişkindir. Taşınmazın tapu kaydında, kıyı kenar çizgisi içinde kalmasına yönelik bir şerh bulunmamakta ise de, davacı iddiasına göre bu yönde bir çalışmanın bulunduğu ileri sürülmektedir. Bu bakımdan, bu iddianın da incelenmemesi hukuka uygun düşmemiştir....

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl dava tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK mad. 1007) tazminat isteğine ilişkindir. ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.03.2007 gün ve 70-102 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat davası (TMK. 1007 md.) niteliğinde olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu