Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK m.1007) isteğine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih 1 sayılı kararı ile 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı Kararı'nın B/b bendi uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK m.1007) isteğine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin 23.1.2020 tarih 1 sayılı kararı ile 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı Kararı'nın B/b bendi uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığa konu rücu davası, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan (TMK m. 1007) tazminat davası sonucu verilen hükme ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat(TMK.1007.madde) talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 21.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası (TMK md.175) talebinin koşulları oluşmadığından reddine” yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hüküm bölümünün 5. bendinin hükümden çıkartılmasına ve yerine 5. bent olarak "Davalı-karşı davacı kocanın maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 5.000 TL maddi tazminat (TMK m. 174/1) ve 5.000 TL manevi tazminatın (TMK m. 174/2) davacı-karşı davalı kadından alınarak, davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine" yazılmak suretiyle düzeltilmesine şeklinde olarak “Davalı-karşı davacı kocanın maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000 TL maddi tazminat (TMK m.174/1) ve 5.000 TL manevi tazminatın (TMK m.174/2) davacı-karşı davalı kadından alınarak, davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine” yazılmak suretiyle düzeltilmesine” şeklinde karar verilmiş olmakla, eda hükmü oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

            Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz kıyı çizgisinde kaldığından ve taşınmazın tapu kaydına bu konuda şerh konulduğundan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zararın meydana geldiği ve TMK 1007. Maddesi kapsamında devletin sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Tazminat hesap yöntemi itibariyle Kamulaştırma Kanununun 11 vd maddelerine göre hesaplama yapıldığından mahkemece hükmedilen tazminat tutarı ve terkin hükmü isabetli ise de hatalı gerekçe ile hüküm tesis edildiğinden gerekçe düzeltilmek suretiyle ve dava konusu taşınmaz kaydı üzerinde bulunan ipoteğin bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiği halde bu hususta karar verilmediğinden söz konusu eksikliğinin de tamamlanarak yeniden hüküm tesisi gerekmiştir....

            Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz kıyı çizgisinde kaldığından ve taşınmazın tapu kaydına bu konuda şerh konulduğundan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zararın meydana geldiği ve TMK 1007. Maddesi kapsamında devletin sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Tazminat hesap yöntemi itibariyle Kamulaştırma Kanununun 11 vd maddelerine göre hesaplama yapıldığından mahkemece hükmedilen tazminat tutarı ve terkin hükmü isabetli ise de hatalı gerekçe ile hüküm tesis edildiğinden gerekçe düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm tesisi gerekmiştir....

            Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz kıyı çizgisinde kaldığından ve taşınmazın tapu kaydına bu konuda şerh konulduğundan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zararın meydana geldiği ve TMK 1007. Maddesi kapsamında devletin sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Tazminat hesap yöntemi itibariyle Kamulaştırma Kanununun 11 vd maddelerine göre hesaplama yapıldığından mahkemece hükmedilen tazminat tutarı ve terkin hükmü isabetli ise de hatalı gerekçe ile hüküm tesis edildiğinden gerekçe düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm tesisi gerekmiştir....

            İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın esasına girilmeden süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı idarenin herhangi bir kusuru yada haksız işlemi bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava TMK 1007 ye dayalı tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği istinafa davacı vekilinin geldiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

            2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

              UYAP Entegrasyonu