Davalı Hazine vekili istinafında özetle; tapu sicilinin tutulmasından doğan tüm zararlardan devletin sorumluluğunun sınırsız olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun tenknik ve bilimsel verilere dayalı olmadığını, yapılan işlemlerde idarenin herhangi bir kusuru ya da ihmalinin söz konusu olmadığını, kapital faiz oranının %5, objektif değer artış oranının %30 eklenerek tespit edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Devlet ormanlarının mülkiyeti T13'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur....
Hukuk Dairesi’nin 02/02/2021 tarih 2020/8954 E- 2021/817 K. sayılı içtihadında açıkça belirtildiği üzere TMK’nun 1007.maddesine dayalı tazminat davalarında taşınmazın mülkiyetinin kaybedildiği tarihteki niteliğinin, dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.04.2021 NUMARASI : 2019/71 ESAS 2021/202 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007 Maddesine Dayalı), Olmadığı Takdirde Şerhin Terkini KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu sicilinin tutulmasından (TMK m. 1007) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞIRNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2014 NUMARASI : 2014/192-2014/504 Uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat(TMK md.1007) istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 20.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK 1007.maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin, davacı tarafın zararının bulunmadığına ve tazminat isteme hakkı olmadığına ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde: 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, orman tahdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/06/2009 tarihli 2013/12 Esas – 2014/102 Karar sayılı kararıyla ve kesinleşmiş orman tahdidi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği; kararın temyiz incelemesinden geçerek 15/04/2014 tarihinde kesinleştiği; taşınmazın davacılar adına tescilli tapu kaydının iptali nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi uyarınca devletin kusursuz sorumluluğu nedeniyle davacının zararının karşılanması gerekmekte olup, yukarıda açıklanan sebeple davalı Hazine vekilinin yargı yoluna yönelik istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi, TMK 1007. maddesine dayalı olan eldeki davanın, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptaline ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra Borçlar Kanununun 146. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın...