Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 NUMARASI : 2020/607 ESAS 2020/1167 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : İstinaf incelemesine konu dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı kurum tarafından mülkiyet hakkının devrini engeller şekilde kamulaştırma kanunu 31/b maddesi gereğince şerh konulduğunu, şerhin usulüne uygun olmadığını, davalarının kabulü ile ilgili şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiş, müteakiben uyap üzerinden sunduğu 03/07/2020 tarihli beyan dilekçesi ile dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın sehven 395 ada 1 parsel 3 bağımsız bölüm nolu taşınmaz olarak belirtildiğini...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2020/375 ESAS - 2020/929 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : İstinaf incelemesine konu dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı kurum tarafından mülkiyet hakkının devrini engeller şekilde kamulaştırma kanunu 31/b maddesi gereğince şerh konulduğunu, şerhin usulüne uygun olmadığını, davalarının kabulü ile ilgili şerhin terkinine karar verilmesini talep etmektedir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2020/525 ESAS - 2021/118 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : İstinaf incelemesine konu dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin Adıyaman İli Merkez İlçesi Siteler Mahallesi 2905 ada 5 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, davalı kurum tarafından mülkiyet hakkının devrini engeller şekilde kamulaştırma kanunu 31/b maddesi gereğince şerh konulduğunu, Adıyaman 4....

Dava, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

    kaldırılması için müvekkil kuruma veya tapu müdürlüğüne başvurmadan davacının kamu kurumuna yargılama gideri ve vekalet ücreti ödetmek için şerhin terkini davalarının açıldığını, 7- Davacı vekilleri tarafından toplu olarak seri dava niteliğinde şerh terkini davaları açılmış olması karşısında davanın kabulü halinde AAÜT 22. maddesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi taleplerinin ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    haksız ve usule aykırı olduğunu, davanın husumet yönüyle reddinin gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin Yargıtay kararında belirtilen sürenin çok altında kaldığını, Covid -19 Pandemisi nedeniyle oluşan mücbir sebebin de sürenin hesabında dikkate alınması gerektiğini, dava konusu şerhin davacı ve aynı vekil tarafından açılan tazminat ve tescil davası nedeniyle konulmuş olup şerhin konulmasının ana sebebinin davacının açtığı bu dava olduğunu, idareye yapılacak basit bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından yapılan işlemler ve açılan iş bu davanın TMK 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davada İdare Mahkemesi görevli olup adli yargıda açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını ve yeniden dosya üzerinden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    haksız ve usule aykırı olduğunu, davanın husumet yönüyle reddinin gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin Yargıtay kararında belirtilen sürenin çok altında kaldığını, Covid -19 Pandemisi nedeniyle oluşan mücbir sebebin de sürenin hesabında dikkate alınması gerektiğini, dava konusu şerhin davacı ve aynı vekil tarafından açılan tazminat ve tescil davası nedeniyle konulmuş olup şerhin konulmasının ana sebebinin davacının açtığı bu dava olduğunu, idareye yapılacak basit bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından yapılan işlemler ve açılan iş bu davanın TMK 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davada İdare Mahkemesi görevli olup adli yargıda açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını ve yeniden dosya üzerinden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    haksız ve usule aykırı olduğunu, davanın husumet yönüyle reddinin gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin Yargıtay kararında belirtilen sürenin çok altında kaldığını, Covid -19 Pandemisi nedeniyle oluşan mücbir sebebin de sürenin hesabında dikkate alınması gerektiğini, dava konusu şerhin davacı ve aynı vekil tarafından açılan tazminat ve tescil davası nedeniyle konulmuş olup şerhin konulmasının ana sebebinin davacının açtığı bu dava olduğunu, idareye yapılacak basit bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından yapılan işlemler ve açılan iş bu davanın TMK 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davada İdare Mahkemesi görevli olup adli yargıda açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını ve yeniden dosya üzerinden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı tarafın manevi tazminat istemine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan TMK 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi daha kapsamlıdır....

    UYAP Entegrasyonu