Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

inci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti halinde ise TMK'nın 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığı halde dayanaksız ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre taşınmazın 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kıyıda kalması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi VI....

    nci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti hâlinde ise 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığının nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 5....

      nci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti hâlinde ise 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığının nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 5....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davacının satın alma yolu ile malik olduğu taşınmazın ... vasfı ile ... adına tescil edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacının satın alma yolu ile malik olduğu taşınmazın ... vasfı ile ... adına tescil edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Ayayorgi mevkiinde 4.255 lik taşınmazın kadastro tarafından Ada 205, parsel 1, numarası ile müvekkillerinin murisleri adına tespit edildiğini, müvekkillerinin murislerine tapusunu veren devlet daha sonra Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/290 E.-2001/350 Kararı ile tapuya hiçbir bedel ödemeden geri aldığını, bu taşınmazın bedeline yönelik TMK m.1007 gereğince tazminat davası açıldığını, davada zamanaşımı olmadığını, yerel mahkemenin kararının Anayasa m. 90/5 hükmü gereğince iç hukuktan üstün olan AİHM kararlarına aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, Türk Medeni Kanunu (TMK) .1007 hükmü uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olup istinafa davacılar vekilinin geldiği görülmüştür....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının sahibi olduğu taşınmazların bir kısmının tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/481 ESAS, 2020/60 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007 maddesinden kaynaklanan) KARAR : Mut 1....

          Değerlendirme ve Gerekçe: Dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu edilen taşınmazların davacılar adına olan tapu kaydının kıyı kenar çizgisi içinde yer alması sebebiyle iptaline karar verildiği, kararların 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ayrı yarı tarihlerde kesinleştiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-manevi tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 23/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK 1007. maddeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Davacılar dosya içerisinde mevcut Beşiktaş 25. Noterliğinin 31026 yevmiye numaralı veraset ilamına göre İlyas Alantar'ın mirasçılarıdır. Dosya içerisinde mevcut Yalova Kadastro Mahkemesi'nin 1994/2 E 2014/102 K sayılı kararının incelenmesinde davacıların taraf olarak yer aldıkları, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, kararın 07/12/2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili davacılar murisine mübadele zamanı verilen Ağustos 1931 tarihli 52 sıra numaralı tapu kaydına dayanmış, ilk derece mahkemesince Kadastro Mahkemesi kararına atıf yapılarak ön inceleme aşamasında tapu kayıtlarının uygulama kabiliyeti olmadğı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 2009/4- 383 E 2009/517 K sayılı kararında da belirtildiği üzere kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğun da TMK 1007....

              UYAP Entegrasyonu