"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ... ve arkadaşları tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucunda, maliki bulundukları 1159 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiasıyla düzeltme işleminin iptali, olmadığı takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle dava açıldığı, düzeltme işleminin iptaline ilişkin talebin Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, diğer talebin ise tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, TMK m.1007'de düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/550 Esas, 2018/216 K sayılı kararı ile davacının adına kayıtlı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritasına göre orman sınırları içinde kaldığından bahisle tapu kaydının iptaline karar verilmesi karşısında davacının uğradığı maddi zararın tazmini gerekmektedir. İş bu mahkeme kararının 21/06/2018 tarihinde kesinleştiğinden TMK 705/2 maddesi gereğince bu tarih esas alınarak zirai net gelir metodu kullanılmak suretiyle davacının gerçek zararı belirlenmelidir. Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007.maddesinden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Davalı taraf zamanaşımı süresinin dolduğuna dair yargılama aşamasında ve istinaf dilekçesinde beyanlarda bulunmuşsa da, Yargıtay 20....
DELİLLER Kadastro Tutanakları Tapu Kayıtları Tedavül Kayıtları Keşif Bilirkişi İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 01/07/2021 tarihli kararı ile; TMK m. 1007'ye dayanılarak açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazineye ait olup Hazineye husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava, TMK m.1007'de düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/49 E, 2018/50 K sayılı kararı ile davacının adına kayıtlı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritasına göre orman sınırları içinde kaldığından bahisle tapu kaydının iptaline karar verilmesi karşısında davacının uğradığı maddi zararın tazmini gerekmektedir. İş bu mahkeme kararının 17.05.2018 tarihinde kesinleştiğinden TMK 705/2 maddesi gereğince bu tarih esas alınarak zirai net gelir metodu kullanılmak suretiyle davacının gerçek zararı belirlenmelidir. Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007.maddesinden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Davalı taraf zamanaşımı süresinin dolduğuna dair yargılama aşamasında ve istinaf dilekçesinde beyanlarda bulunmuşsa da, Yargıtay 20....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 26.02.2013 günü temyiz eden davalı idare vekili Av. ... ile aleyhine temyiz olunan davacı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Ayrıca Dairemizden aynı köyden geçen özellikle TMK 1007.maddeye istinaden verilmiş tazminat davaları dikkate alındığında, dava konusu yer için verilen m2 birim değeri düşük kalmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalının istinafının reddine, davacının istinafının kabulü ile, Dairemizden geçen aynı köydeki taşınmazlara verilen m2 birim bedeli ve yerin orman vasfıda dikkate alınarak ek bilirkişi raporu alınarak yeniden tazminat miktarının belirlenmesi için kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesi gerektiği şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerlerle,1- Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1- a.6 maddesi gereğince KABULÜ ile Yalova 2....
yönelik talep .. 1007. maddesinden kaynaklı olup adli yargı ilk derece mahkemeleri görevlidir. O halde; mahkemece davalı .. izafeten ...ne yönelik davanın tefrik edilerek esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece yanlış gerekçe ile bu davalı yönünden de dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacıların davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile davalı ... hakkındaki hükmün onanmasına ve aşağıdaki onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir. Tapu Sicil Müdürlüğü, tapu sicillerinin tutulması ve kuruluş mevzuatında öngörülen sair işlevleri bulunan bir kurum olup, TMK 1007. maddesinde öngörülen sicillerin tutulmasından kaynaklanan sebeple sorumlu tutulması gereken bir kurum değildir. Sorumluluğun münhasıran Maliye Hazinesi'ne ait olacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay 1. HD 2011/14303 Esas 2012/2614, Yargıtay 1. HD. 2021/5362 Esas 2021/8317 Karar) Yapılan açıklamalara göre eldeki dosya incelendiğinde TMK 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu görülmektedir....
Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir. Tapu Sicil Müdürlüğü, tapu sicillerinin tutulması ve kuruluş mevzuatında öngörülen sair işlevleri bulunan bir kurum olup, TMK 1007. maddesinde öngörülen sicillerin tutulmasından kaynaklanan sebeple sorumlu tutulması gereken bir kurum değildir. Sorumluluğun münhasıran Maliye Hazinesi'ne ait olacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay 1. HD 2011/14303 Esas 2012/2614, Yargıtay 1. HD. 2021/5362 Esas 2021/8317 Karar) Yapılan açıklamalara göre eldeki dosya incelendiğinde TMK 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu görülmektedir....
TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. İznik Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/103 esas 2018/126 karar sayılı kararı 25/05/2018 tarihinde kesinleştiğinden TMK 705/2 maddesi gereğince bu tarih esas alınarak gelir metodu kullanılmak suretiyle gerçek zarar belirlenmelidir. Mahkeme kararıyla tapu iptali üzerine, TMK 1007 maddesi gereğince devlet sorumluluğuna ilişkin davalarda, tapu iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarihe göre zararın tazmini gerektiğinden ve taşınmazın iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihi 25.05.2018 yılı olduğundan 2018 yılı ilçe tarım verilerine göre tazminat miktarı belirlenmesi gerekirken, karara esas alınan bilirkişi raporu 2019 yılı ilçe tarım verilerini alarak tazminat miktarını hesapladığından karara esas bilirkişi raporu karar vermeye yeterli değildir....