"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davacının satın alma yolu ile malik olduğu taşınmazın orman vasfı ile ... adına tescil edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacının satın alma yolu ile malik olduğu taşınmazın orman vasfı ile ... adına tescil edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın kızılçam koru ormanı olduğundan ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19.11.2013 günü temyiz eden davalı idare vekili Av. .... ile aleyhine temyiz olunan davacı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK.’nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevabında özetle, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunarak davanın Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılması gerektiğini, orman kadastrosunun itirazsız kesinleştiğinden davacıların TMK.1007 maddesine dayalı olarak tazminat talep edemeyeceklerinden bahisle davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince taşınmazın m2 birim değeri 43,62 TL üzerinden davayı kabul ederek 20.000 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına ilişkin hüküm tesis etmiştir. İstinaf Kanun Yoluna Başvuran; Davalı tarafından başvurulmuştur....
Tic.AŞ'ye geçtiğini ve tapu kütüğüne tescilin yapıldığını, dava konusu ipoteklerle ilgili T3 tarafından yasaların emredici hükümlerine uyulmadan tescil işlemlerinin yapıldığını, tüzel kişilik nezdindeki alacak haklarına zarar verildiğini, ipotekler üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin 743 sayılı TMK Hükümleri, Tapu Kanunu ve Yönetmelik, Genel ve Tebliğleri uyarınca yolsuz işlem niteliğinde olduğunu belirterek davasının kabulüne, TMK 1007'ye göre oluşan zararının tazmini amacıyla 29.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 39.000,00 TL tazminatın fabrika satışının gerçekleştiği tarih olan 28/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle zamanaşımı itirazlarının olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur....
Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir. Tapu Sicil Müdürlüğü, tapu sicillerinin tutulması ve kuruluş mevzuatında öngörülen sair işlevleri bulunan bir kurum olup, TMK 1007. maddesinde öngörülen sicillerin tutulmasından kaynaklanan sebeple sorumlu tutulması gereken bir kurum değildir. Sorumluluğun münhasıran Maliye Hazinesi'ne ait olacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay 1. HD 2011/14303 Esas 2012/2614, Yargıtay 1. HD. 2021/5362 Esas 2021/8317 Karar) Yapılan açıklamalara göre eldeki dosya incelendiğinde TMK 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu görülmektedir....
Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir. Tapu Sicil Müdürlüğü, tapu sicillerinin tutulması ve kuruluş mevzuatında öngörülen sair işlevleri bulunan bir kurum olup, TMK 1007. maddesinde öngörülen sicillerin tutulmasından kaynaklanan sebeple sorumlu tutulması gereken bir kurum değildir. Sorumluluğun münhasıran Maliye Hazinesi'ne ait olacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay 1. HD 2011/14303 Esas 2012/2614, Yargıtay 1. HD. 2021/5362 Esas 2021/8317 Karar) Yapılan açıklamalara göre eldeki dosya incelendiğinde TMK 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu görülmektedir....
Bu açıklamalar dikkate alındığında; istinaf incelemesine konu davanın, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararların 4721 sayılı TMK'nın 1007 maddesi gereğince tazmini istemine ilişkin olduğu, bir diğer ifadeyle İDM'nin nitelendirmesine göre TMK 1007. maddesine dayanan davalardan olduğu ve dosyanın istinaf incelemesinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemeleri İş bölümü Kararının 3. Hukuk Dairesi'nin görevini belirleyen 20. bendi uyarınca "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar" ilgili davalarda görevli daire olan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi olduğu, Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın itirazı incelemekle görevli ve yetkili Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK' nun 1007. maddesine dayalı tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17.04.2012 günü temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı idare Vek.Av....'in yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp, taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R – Dava, TMK.nun 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle Yargıtaydaki inceleme yeri 4. Hukuk Dairesidir....
1007 maddeye göre açılan bu tazminat davalır HMK 107 maddesine göre değeri belirsiz dava olmayıp ve bu gibi tazminat davalarında 10 yıllık zamanaşımının geçerli olduğunu, sürenin kesinleşme tarihinden itibaren başaldığını belirterek müvekkilleri adına kayıtlı iken 19/03/2009 tarihinde kesinleşen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/237 esas 2008/326 karar sayılı 10/04/2008 tarihli tapu iptal tescil kararıyla davalı adına tescil edilen dava konusu İzmir ili, Menderes ilçe,i Özdere köyü 1663 parsel nolu 51.000 m² yüzölçümlü orman vasfıyla davalı hazine adına tescil edilen arsa vasıflı taşınmazın tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme tarihi olan 19/03/209 tarihi itibariyle harca mahsus değer için öncelikle delil tespiti suretiyle değerinin ve niteliğinin vasfının tespitine ve TMK madde 1007 gereğince tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle değeri belirsiz alacak davası sayılmak üzere ve fazlaya ilşikn hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00 TL nin tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme...
Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 2010/103 Esas 2010/294 Karar sayılı ilamı ile tapusunu iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini kararın kesinleştiğini, Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Esenköy Köyü, 135 ada,7 parsel taşınmazının tapusu iptal edilmesi nedeniyle uğramış oldukları maddi zararlarının TMK 1007 md.si tgereği tazmini için şimdilik asgari 10.000,00 TL tazminatın tüm hakların saklı kalmak kaydıyla TMK madde 1007 gereği davalı İdare'den tahsiline ve hisselerine göre davacı müvekkillere ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davanın Orman Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesi gerekirken Hazine'ye yöneltilmesi sebebiyle davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini beyan etmiştir....