Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı yan yargılama aşamasında tasfiyeye girmiş, değişen adresi ve tasfiye memurunun kim olduğu ve adresi ticaret sicil gazetesinde yayınlanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, davalı tasfiye memuruna tebligat yapılarak davaya katılımının sağlanması gerekirken taraf teşkiline ilişkin bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin 12.05.2016 tarihinde tamamlandığı, vergi borçlarının tahakkuk tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Ticaret Sicilden tasfiye sonucu terkin edilen tasfiye halinde Vınas Dış Ticaret Ltd. Şti.'nin davacı kuruma olan vergi borçlarının tahsili işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyası ile İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan ... tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine, kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Esas sayılı dosyasında devam eden tazminat davasında davalı konumda olan ... Turizm. İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin 02/08/2018 tarihinde terkin ile tasfiye olduğunu, şirketin tasfiye memurunun davacı müvekkili olduğunu; şirketin tasfiyesi işlemi sırasında sehven yapılan tasfiye işleminin müvekkili tarafından sonradan fark edildiğini ve fark edilir edilmez şirketin ihyasını sağlamak ve İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında şirketi temsil etmek için eldeki bu davanın açıldığını; İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında tazminat davasında ... Turizm. İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi'nin davada temsil edilebilmesi ve dava sonunda gerekli işlemlerin yapılabilmesi için şirket tüzel kişiliğinin ihyası ve sicile tekrar tescilinin gerektiğini, şirketin tasfiyesi sırasında tasfiye memurunun davacı müvekkili olması sebebiyle bu davada husumeti, sadece İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yönelttiklerini belirterek, ... Turizm....

        Davalı vekili, tasfiyenin büyük kısmının tamamlandığını, tahsil edilemeyen alacaklarla ilgili icra takiplerinin neticesinin beklendiğini, tasfiye dışı işler yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tasfiye memurunun tasfiye işlerini büyük ölçüde tamamladığı, ancak tasfiye sürecinde taraflar arasında ihtilaf çıktığı, tasfiye memurunun şahsına ve memuriyetine karşı itimatsızlık oluştuğu, tasfiyenin makul sayılabilecek süreden fazla sürdüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı ... yerine ...' in atanmasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

          Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin verdiği kararda, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, önceki tarihli BAM kararının geçici hukuki koruma mahiyetinde olduğu, şirkette hali hazırda tasfiye memurunun varlığının kayyım atanmasına engel olmayacağı, tasfiye memurunun tasfiyeden kaynaklanan işlemlere bakacağa, tedbiren atanan kayyımın ise karar kesinleştiğinde görevinin son ereceği gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı (tasfiye memuru) ... vekili temyiz etmiştir. 1- Asıl ve birleşen dava, davalı şirkete atanan diğer ortak tasfiye memurunun azli, yeni tasfiye memuru atanması yahut mevcut tasfiye memuru ile davalı şirket ile aralarındaki davalar nedeniyle şirkete temsil kayyımı atanması istemlerine ilişkindir. Dava şartları, karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde düzenlenmiş olup, hukuki yarar dava şartı olarak öngörülmüştür....

            Davalı Ticaret Sicil vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret sicil müdürlüğünün, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuruna usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, süresi içersinde cevap dilekçesi sunulmadığı, süresinden sonra cevap başlıklı beyan dilekçesi sunulmuş olduğu görüldü. Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Tasfiye Halinde ......

              Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tasfiye memurunun şirketin tüm mal varlığını ve borçlarını araştırmak suretiyle tasfiyeyi gerçekleştirmesi gerekirken eksik işlemler ile tasfiyeyi sonuçlandırmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Tasfiye Halinde Demir Şenman İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...- Ancak, dava limited şirketin ihyasına ilişkin olup mahkemece harç ve yargılama giderlerinin Tasfiye Halinde Demir Şenman İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den tahsiline karar verilmişse de anılan şirket, ihyası istenen şirket olup davada taraf değildir....

                uygun sonlandırılmadığından davalı tasfiye memurunun HMK 326/1 gereği yargı gideri aleyhine hüküm verilen davalıdan alınacağından istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir." belirtmiştir....

                  Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi soncunda; tasfiye sürecinde tasfiye memurunca gerekli ilanların yapıldığı davacı tarafından ilan süresi içerisinde başvurulmadığı, tasfiye memurunun bu davanın konusundan haberdar olduğunun ispatlanamadığı dikkate alınarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, davalı ... müdürlüğünün davada yasal hasım konumunda bulunduğu, davalı tasfiye memurunun ise tasfiyeden aşamasında davacının alacağından bilgisi olduğunun sabit olmadığı, terkin tarihinin 23/08/2019 tarihi olduğu, davacının alacak davasının ise bu tarihten sonra 21/08/2020 tarihinde İzmir 8....

                    Davalı ... vekili; tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, Sicil Müdürlüğü'nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, bu nedenlerle açılan davanın Ticaret Sicil Müdürlüğü yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru şirketin 1992 senesinde tasfiye sürecine girdiğini ve 1994 yılında tasfiye süreci tamamlanarak sicilden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak sorumluluğunun 5 yıl olduğunu, 1994 yılından bugüne kadar 22 yıl geçtiğini, dolayısıyla zamanaşımı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, şirketin tasfiye işlemlerinin tam olarak sona ermediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu