WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddenin 5. fıkrasında ise; “ memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği...” açıklanmıştır. T.M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Anılan ilke 27.3.1957 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, Borçlar Kanununun 55. maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı 22.6.1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de tekrarlanmıştır. Adam çalıştıran (somut olayda devlet) objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumludur....

    Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/293 Esas, 2020/421 Karar numaralı kararının, karar düzeltme isteğinin reddine karar verilerek 26.05.2022 tarihinde yani kararın verildiği tarihten önce kesinleştiğini, dayanak ilamın, Kamulaştırma Kanunundan kaynaklı bir dava olmayıp, özünde bir tazminat davası olduğundan icraya konulması için kesinleşmesi gerekmediğini, ilamın Kamulaştırma Kanunu kapsamında değil, TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklı özel bir dava tipi olduğunu, ortada kesinleşmeden icraya konulamayacak bir dava bulunmadığını, yerel mahkemenin kararında Kamulaştırma Kanununa yapılan atıflar dışında hiçbir hukuki değerlendirme mevcut olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili 02.02.2012 tarihli dilekçe ile; ... köyü 3559 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin tapu kaydına güvenerek satın aldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı kararıyla ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle 3559 sayılı parselin tapu kaydının iptal edilerek ... adına tescil edildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı müvekkilinin gerçek zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 10.000.-TL tazminat istemiyle dava açmıştır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2020 NUMARASI : 2019/333 ESAS 2020/144 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yalova 4. asliye hukuk mahkemesi' nin 2019/333 Esas 2020/144 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin Ali Osman oğlu Nebi’nin ve Hüseyin’in mirasçıları olduğunu, Muris Nebi ve Hüseyin ' in Karamürsel cilt 2 sayfa 55 de bulunan sıra 3,4,5,6,11,12,13,14,16 ve 17 ve Muris Nebi Karamürsel cilt 9 sayfa 80 sıra 33 ‘de bulunan taşınmazların malikleri olduğunu, zabıt defterlerinde bu şekilde kaydı bulunan taşınmazların kadastro tespiti yapılırken 3. Şahıslar adına tescil edilmiş olduğunu müvekkillerinin tapu kaydı uygulanmadığını, müvekkillerin mülkiyet hakkının yok edildiğini, HGK'nın 2009/4- 383 E, 2009/517 K....

      DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı Davacı vekili ile Davalı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 157 ada 224 numaralı parselde yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın yüz ölçümünün 2412 metre kare azaldığını, bu azalmadan MK 1007 maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğunu, zira müvekkilinin taşınmazın yüz ölçümünü 5212,50 metre kare olarak bildiğini ve bu değer üzerinden satın aldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00- TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında talep sonucunu 108.539,55- TL olarak belirlemiştir....

      SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiç birine uymayan esasa ilişkin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, Dairenin 10/12/2014 gün ve 2014/7709 - 2014/10385 sayılı ilâmının on üçüncü paragrafında yer alan “…mahkemece davalıların karşı davası olan tazminat istemine ilişkin dava, dosyadaki tüm belgelerin fotokopileri alınıp geçici dosya oluşturularak, elde tutulması, tapu iptali ve tescil davası yönünden…” ibaresinin ilâmdan tamamen çıkartılmasına ve bunun yerine: “…mahkemece davalıların karşı davası olan tazminat istemine ilişkin dava ile dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı düzenlenmeyen bölümü hakkındaki davanın, dosyadaki tüm belgelerinin fotokopileri alınıp geçici dosya oluşturularak elde tutulması, hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmaz bölümleri yönünden ise…” ibaresinin yazılması suretiyle Daire kararının DÜZELTİLMESİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 248.00.- TL. para...

        İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Açılan dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/303 esas-2003/756 karar sayılı kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapunun iptaline karar verildiği ve kararın 12.06.2006 yılında kesinleştiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

          DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Soma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2019 tarih, 2019/150 E. 2020/196 K. sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Manisa İli, Soma İlçesi, Turgutalp Mh....

          ASLİYE HUKUK M TARİHİ : 07/12/2018 NUMARASI : 2016/681 ESAS 2018/751 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Taraflar arasında görülen muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin asıl ve birleşen dava sonunda davanın reddine dair karar davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmekle dosya üzerinden yapılan incelemede; KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu Bursa ili, Orhangazi ilçesi, Gürle Köyü H22B06BC pafta nolu ve 53 parsel numaralı taşınmazına diktiğini sandığı 83 zeytin ağacının ve 20 meyve ağacının davalıya ait 52 nolu parselde kaldığını yeni öğrendiğini, müvekkilinin durumdan dava dışı üçüncü kişi ile davalı arasındaki sınır uyuşmazlığı nedeniyle haberdar olduğunu, davalı dahi, sınır uyuşmazlığı yaşadığı dava dışı üçüncü kişi (komşusu) nedeniyle kadastrodan tespit isteyinceye kadar davacı ile olan sınırlarından habersiz...

          UYAP Entegrasyonu