Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; yeni ilçe kurulması söz konusu olmayıp, kadastro tespit tutanagı Bayındır ilçesi Hisarlık köyünde düzenlendiği gibi, Kemalpaşa Kadastro Müdürlüğünün 16.10.2008 günlü yazılarında dava konusu taşınmazın bulunduğu sahanın kadastro belge,bilgi ve paftalarının Bayındır Kadastro şefliğinde, Tapu Kayıt Sicillerinin ise Bayındır Tapu sicil Müdürlüğünde muhafaza edildiği bildirildiğine göre yetkili mahkeme, davanın ilk açıldığı Bayındır Kadastro Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; H.M.U.K.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bayındır Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda; yeni ilçe kurulması söz konusu olmayıp, kadastro tespit tutanagı Bayındır ilçesi Hisarlık köyünde düzenlendiği gibi, Kemalpaşa Kadastro Müdürlüğünün 16.06.2008 günlü yazılarında dava konusu taşınmazın bulunduğu sahanın kadastro belge, bilgi ve paftalarının Bayındır Kadastro şefliğinde,Tapu Kayıt Sicillerinin ise Bayındır Tapu sicil Müdürlüğünde muhafaza edildiği bildirildiğine göre yetkili mahkeme, davanın ilk açıldığı Bayındır Kadastro Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; H.M.U.K.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bayındır Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da, TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da, TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....

              İstinaf Sebepleri Davacı istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının doğru olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay Hukuk Daireleri'nin yerleşmiş ortak görüşlerine açıkça ayrılık oluşturduğunu, tapu sicilinin hukuka uygun tutulması kavramının tapu mevzuatına uygun oluşuyla sınırlı bir kavram olmadığını, hukukun genel ilkelerine uygunluk gerektiğini, bunun dışına çıkan her hukuka aykırı davranıştan Devletin sorumluluğunun asıl olduğunu, sicilin sağlıklı biçimde oluşturulması tüm kayıtların usulünce tutulması, korunması, devamlılığı ve güvenirliğini üstlenmiş bulunan Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan her türlü zararlardan kusursuz ve mutlak bir sorumluluğunun söz konusu olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ileri sürmüştür. C....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu (eski) 1118 (yeni) 271 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 02.11.1999 tarihli protokol doğrultusunda davalıya satış yoluyla temlik edildiğini, satış kararının alındığı genel kurulda temsilin sahte belgelerle sağlandığını, satış bedelinin ödenmediğini, davalının o zamanki şirket yöneticisi ile hareket ederek taşınmazı bedelsiz edindiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece”...çekişmeli taşınmazın satışına ilişkin olarak karar alındığı tarihte genel kurulun oluşumunun sahtecilikle teşkil edildiği ve buna dayalı olarak alınan karardan sonra taşınmazın el değiştirdiği sabittir....

                  Dayanaksız ya da hukukî duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....

                    Davacı ve heyet raporunda güncel tapu kaydında davacının payının 1920/1167300 olduğu belirtilmişse de uyapta taralı ve dosya arasında bulunan tapu kayıtlarında davacının payına ilişkin bir tescilin bulunmadığı, kamulaştırmasız el atma dosyasındaki kayıtlarda ise davacının payının 480/1167300 olduğu anlaşılmakla, davacının payının tesciline ilişkin belgeleri de içerir şekilde eski ve güncel (aktif- pasif) tapu kaydının dosya arasına alınması gerekmektedir. Ayrıca hatılı bir tescil işleminin bulunup bulunmadığı, varsa hatanın giderilmesi bakımından davacıya süre tanınmalı, hata giderilmişse tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir hata tespit edilmesi durumundan tazminat yönü ile değerlendirme yapılmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu