Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; Dairemizce öteden beri uygulanan yerleşik ilkelere göre tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında hakim tarafından bazı araştırmaların yapılması gerektiği benimsenmiştir. Buna etken olan husus tapu sicillerinin düzenli tutulması zorunluluğunun kamu düzeniyle yakından ilgili olmasıdır. Bu ilkelere göre tapu kaydının düzeltilmesi davalarında taraflardan biri dayanmasa da hakim re’sen harekete geçerek bir kısım delilleri toplayabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini kaynaklı davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26/02/2020 gün ve 2020/189 Esas - 2020/1011 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre; karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 490,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1636 KARAR NO : 2022/1634 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2022 NUMARASI : 2021/344 ESAS 2022/126 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillenin Yanlış Tutulmasında Kaynaklı ) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davalı T6 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi....

      İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2018 NUMARASI : 2017/201 ESAS - 2018/183 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Canik ilçesi, Düvecik Mahallesi, 393 parselde ve yine 424 nolu parseldeki kayıtlı taşınmazın davacıların maliki iken Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/3 esas 2008/70 karar sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfı olduğu gerekçesiyle tapusunun iptali nedeniyle davacı müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00.TL tazminatın ilgili tapu kaydının iptal davasının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için talep ve dava etmiştir....

        DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Canik ilçesi, Düvecik Mahallesi, 393 parselde ve yine 424 nolu parseldeki kayıtlı taşınmazın davacıların maliki iken Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/3 esas 2008/70 karar sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfı olduğu gerekçesiyle tapusunun iptali nedeniyle davacı müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00.TL tazminatın ilgili tapu kaydının iptal davasının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2020 NUMARASI : 2018/176 ESAS 2020/487 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ilgili dosya dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafça verilen dava dilekçesinde, müvekkillerinin Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Taşlıca Mahallesi adresinde bulunan 111 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik olduğunu, müvekkili Hüseyin Yıldırım'ın 06/07/1993 tarihinde, Ataş Yıldırım 28/08/1996 tarihinde, T2 13/07/1993 tarihinde, T3 ise 04/04/1991 tarihinde gerekli araştırmaları yaptıktan sonra tapu sicili kayıtlarına güvenerek taşınmazı iyi niyetle 130.500 m² olarak satın aldığını, davacıların taşınmaz üzerinde bir süre tasarrufta bulunduktan sonra 2011 yılında kadastro müdürlüğü...

        Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş; 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır.Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....

          Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş; 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 16/12/2014 tarihli dilekçesi ile; müvekkiline ait olan ... ili, ...164 ada 33sayılı parselin müvekkilinin tapulu yeri olduğu halde, orman olduğu gerekçesiyle açılan dava sonucunda tapu kaydının tamamının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescil edildiğini, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 50000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmişlerdir....

              UYAP Entegrasyonu