-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak, çekişme konusu taşınmazların davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle istekte gözetilerek davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28.maddesi hükmü uyarınca gerçek kişilerin ölümü ile hukuki ehliyetleri son bulur. Buna bağlı olarak ölü kişi adına tescil kararı verilmesi doğru olmadığı gibi tapu sicillerinin tutulması prensiplerine de aykırılık teşkil eder. O halde, miras bırakan ...'ya ait veraset ilamına göre murisin tüm mirasçıları adına payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davacıların 13.04.2009 tarihinde hükmen iktisap ettiği taşınmazın, tapu kaydının orman olarak tahdit edilen alanda kalması nedeniyle ... 2....
Sicil Müdürlüğüne izafeten hazinenin temyiz itirazlarına gelince; Gerçekten; tapu kayıtlarında yer alan malike ait bilgilerinin nüfustaki kimlik bilgilerine uygun olması gerekir. Diğer taraftan, tapu sicillerinin düzenli oluşturulmasında Devletin sorumluluğu vardır. Somut olayda; kayıt malikinin tapu kaydına yazılmayan soyadının «Sağlam-Tüzün» olarak yazılması talep edilmiş, mahkemece hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararı çerçevesinde inceleme yapılarak, kayıtlarda yer almayan malikin soyadının «Sağlam» olarak yazılmasına karar verilmiştir. «Sağlam» soyadı kayıt malikinin evlenmeden önceki soyadıdır. Bu soyadın tapuya yazılmasından sonraki tarihlerde medeni halinde değişikliklerle malikin soyadında da değişiklik meydana gelmişse, kayıt maliki gerek Türk Medeni Kanununun 1027 gerekse Tapu Sicil Tüzüğünün 87. madde hükümlerinden yararlanılarak ibraz edeceği belgelerle değişikliklerin tapuya kimlik bilgilerine uygun düzeltimini yetkili müdürlükten isteyebilir....
Seyhan 2.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 6.4.2004 günlü yanıtından davalı ...’ın davacı ... Uyarlar lehine olan satış vaadi şerhini kabullenerek taşınmazı temlik aldığı görülmektedir. Satış vaadi alacaklısı davacı ... Uyarlar lehine tapu kaydında bulunan bu şerh tapu sicillerinin aleniyeti sebebiyle sonradan malik olan kişilere de şahsi hakkı ileri sürme olanağı sağlayacağından ve esasen davalı ... tapudaki temliki davacı yararına olan şerhi kabullenerek edindiğinden davalı ...’nın iyiniyetli malik olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, vaad alacaklısı tarafından açılan tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken hükmüne uyulduğu halde Dairemiz bozma kararında yazılı olanlar bir yana bırakılarak davalı ...’nın iyiniyetli olduğundan söz edilip reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davada ikinci kademede istek olarak taşınmaz değerinin tahsili ileri sürüldüğü halde bu istem hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır....
Tapu sicilinin tutulmasında kişi çıkarlarının korunması bakımından uyulması gereken kurallar tapu mevzuatı ile sınırlı olmayıp, bu mevzuat dışındaki hukuk kurallarına ve hukukun genel ilkelerine de uyulması gerekmektedir. Tapu müdür ya da memurlarının ihlal ettikleri hukuk kuralları ister genel olsun ister salt sicilin tutulmasıyla ilgili olsun her iki halde de ortaya çıkan sonuç tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmuş olmasıdır (Dr.Lale Sirmen, Tapu Sicilinin Tutulmasından Doğan Zararlardan Devletin Sorumluluğu, Ankara, 1976 Sh.63 vd). Bu nedenle sicilin hukuka uygun tutulması kavramı tapu mevzuatına uygunlukla sınırlı bir kavram olmayıp, hukukun genel ilkelerine uygunluk ta gerekmektedir. Bunun dışına çıkan her hukuka aykırı davranıştan Devletin sorumluluğu asıldır....
Çünkü, bahsedilen olgular TMK m. 1007 bağlamında devletin kusursuz sorumluluğunu gerektirecek nitelikteki tapu sicilinin tutulması kaynaklı olgular değildir. İddia edilen temlik işlemlerinde ki usulsüzlükler ya da milletlerarası özel hukuk kaynaklı karşılıklılık prensibinin dava konusuyla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, iddia edilen bu hususların devletin tapu sicilinin düzgün tutulmaması sebebine dayalı sorumluluk gerektiren bir yanı olmadığından davanın reddine karar verilmesinde hata yapılmamıştır. II. Manevi tazminata ilişkin istinaf incelemesi sonucunda; Davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat da talep etmiştir. TBK m. 58/1 gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kimse manevi tazminat isteyebilir. Yine, TBK m. 56/1'de bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda zarar görenin manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/680 E. 2015/485 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Gacık köyü, 186 ada 79 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile yeniden tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 25/05/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Hazine Avukatı vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; müvekkil idarenin yapmış bulunduğu işlemlerin yasal prosedüre uygun olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak açılan davanın reddi gerektiğini, davacının Tapu kaydı yolsuz tescile dayanmakta olduğundan iptal edildiğini, davacının yasal olarak bir dayanağı bulunmadığını, taleplerini sebepsiz zenginleşmeye yönelik talepler olarak değerlendirdiklerini, öncesi itibariyle de mülkiyeti zaten Hazineye ait sayılan bu tür orman arazileri için, davacının tazminat taleplerini kabul etmediklerini, bunun yanında bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/43 E. 2017/408 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Dereköy köyü, 128 ada 65 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 04/07/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....
Davanın konusunun, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi dolayısıyla ve sözleşmeden kaynaklı yüklenicinin sözleşme gereği alması gerekli taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili talebini içerir tapu iptal ve tescil davası, birleşen davanın konusunun da eser sözleşmesinden kaynaklı inşaat ipoteği tesisi, birleşen diğer davanın konusunun da eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali, sözleşmenin iptali dolayısıyla tapu iptal ve tescil, bu talep kabul görmediği takdirde tazminat istemine ilişkin alacak davası olup, her ne kadar mahkemece alacağa hükmedilmiş ise de temelde davanın tapu iptal ve tescile ilişkin olduğu, taşınmazın aynına ilişkin olması nedeni ile kesinleşmeden takibe konulmasının da mümkün olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince takibin iptaline yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, Dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....