Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devletin sorumluğuna ilişkin davalar tapu sicilinin bulunduğu yerin mahkemesinde görülür denildiğini, yapılan tapu sicili işleminin hukuka aykırılığının tayininde sadece Medeni Kanunun tapu siciline ilişkin hükümleri ve tapu sicil nizamnamesi hükümleri değil 3402 sayılı kadastro kanununun ve 2644 sayılı tapu kanununun tapu sicilinin tutulmasıyla ilgili hükümleri ve Yargıtay 4....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2019/452 ESAS - 2021/176 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Samsun İli Atakum İlçesi Alanlı Köyü 1066 (yeni 2827) parsel sayılı taşınmaza malik iken, Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/05/2014 gün ve 2012/699 E ve 2014/122 K sayılı kararı ile taşınmazın bir kısmının tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline karar verildiğini, kararın 11/07/2014 tarihinde kesinleştiğini, bu durumun TMK'nun 1007. maddesi gereğince devletin sorumluluğunu doğurduğunu belirtip fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutmak sureti ile 1.000,00 TL maddi tazminatın, tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede arazi kadastro çalışmalarının yapılarak 27.12.1995 ila 25.01.1996 tarihleri arasında ilana çıkartılıp kesinleştiği, böylelikle tapu sicillerinin oluştuğu anlaşılmaktadır. 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde kadastro mahkemesinin yetkisinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlayacağı açıklanmıştır. Somut olayda; taşınmazların kadastro tutanağı düzenlenip, ilan edilerek kesinleştiği ve tapu sicillerinin oluştuğu saptanmıştır. Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın çözümünde Hanak Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2596 KARAR NO : 2022/2585 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2019/800 2022/321 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 02.09.1991 tarihinde İstanbul İli, Çatalca İlçesi, Subaşı Mahallesi 304 parsel numaralı, 2.106 m² yüzölçümlü tarla vasıflı gayrimenkulü satın aldığını, taşınmazın kayıt bilgilerinin 2012 senesinde yapılan kadastro yenileme çalışmaları sonrasında 304 numaralı parselden 104 ada 30 parsel olarak değiştirildiğini öğrendiklerini, taşınmazı müvekkilinin 02.09.1991 tarihinde satın aldığında yüz ölçümünün tapu senedinde 2.106 m² olarak görünmekte olduğunu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 05.11.2012 tarihli Uygulama Tutanağı'nda önceden 304 parsel ve 2.106 m² yüzölçümü ile kayıtlı bulunan dava konusu...

    İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı Maliye Hazinesi vekili; iş bu davada nizalı 846 parselin davacı tarafından Devlet'in Tapu Müdürlüğünde satın alınmış bir parsel olmadığını, yolsuz tescil ile elde ettiği bir yer olduğunu, ancak daha sonra kamu malı içerisinde kaldığı anlaşılınca davanın açıldığını, neticede orman vasfı ile Hazine adına tescil olduğunu, bu kabil durumlarda tazminat istenemeyeceğini, nizalı taşınmazın öncesinde de hali hazır durumunun da orman olduğunu, bunun yanında bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. Maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

    Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

    Tapu Müdürlüğü'ne başvurusu sonucu, idare tarafından tescil işleminin yapıldığını, ancak ...'in dilekçe vererek devir sözleşmesinin sadece bir taşınmaz için yapıldığını, tescilin hatalı olduğunu ve iptalini istediğini ileri sürerek Tapu Sicili Tüzüğünün 74/4 maddesi gereğince eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “ kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş, 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği...” açıklanmıştır. M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır....

      bilgileri olmaması nedeniyle eski kayıtların uygulanamadığını ve taşınmazların bu nedenle tescil harici bırakıldığını, yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğuna dair Medeni Kanunun 1007. maddesinin uygulanmasında haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kusur dışında kıyasen uygulanacağını, devletin sorumluluğu için aranacak koşullar özetle, ortada tapu sicillerinin tutulmasından ötürü bir zararın olması, zararla tapu sicilinin tutulması arasında bir nedensellik bağının bulunması ve zararın tapu sicilinin hukuka aykırı biçimde tutulmasından doğması olduğunu, tapu sicilinin tutulmasında hukuka aykırılık yoksa Devletin sorumluluğunun da söz konusu olmayacağını, kadastro çalışmaları ve faaliyetleri sırasındaki işlemler tapu sicili tutma kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceğini, gerek dava konusu taşınmazların kadastro çalışmalarında tescil harici olarak tespit görmesi, gerekse idarece yapılan...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1337 KARAR NO : 2022/1497 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİLVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2018/478 ESAS 2021/225 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı ) KARAR : Konak Mah. Gazi Cad. No:214 İç Kapı No:3 Silvan/ DİYARBAKIR DAVALI : MALİYE HAZİNESİ SİLVAN Hükümet Konağı Silvan Silvan/ DİYARBAKIR VEKİLİ : Av. CELAL DALÇİÇEK- [35094- 64907- 93999] UETS DAVANIN KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı ) DAVA TARİHİ : 19/09/2018 KARAR TARİHİ : 07/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi. Gereği düşünüldü....

      TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/15 ESAS, 2022/134 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen Tazminat KARAR : İnegöl 2....

      UYAP Entegrasyonu