Gerçekten de, Anayasanın 40 ncı maddesinin 3. fıkrasında “kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş, keza Anayasanın 129 ncu maddesinin 5. fıkrasında “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Knunu'nun(TMK) 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Devletin sorumluluğunda, tapu sicilinin tutulması sırasında sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de, eylem ya da işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira, Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Arnavutköy İlçesi İmrahor Mahallesi 13 parsel sayılı taşınmazın 82/2800 hissesi (174 m²) davacı tarafından 15/03/2017 tarihinde satın alınma yoluyla iktisap edildiği, satış aşamasında taşınmaz üzerinde hisse hatasına ilişkin herhangi şerh ve takyidatın bulunmadığı, bilahare Arnavutköy Tapu Müdürlüğünün 06/01/2020 yazıları ile davacıya ait hissenin 19/02/1997 tarihli 8023 yevmiyeli mükerrer satıştan geldiği, bu hususta 30 gün içinde hatalı hissenin düzeltilmesine yönelik tapu müdürlüğüne muvafakat vermesi gerektiği, 30 gün içinde muvafakat verilmediği takdirde resen hatalı hissenin düzeltileceğinin bildirildiği, davacı tarafından 30 günlük süre içerisinde Tapu Müdürlüğüne muvafakat verilmemesi üzerine 17/02/2020 tarihinde hatalı hissenin düzeltilerek davacıya ait 82/2800 hissenin iptal edildiği, davacı tarafından tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle 25/02/2020 tarihinde eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır...
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007) tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme iş bölümü nedeniyle Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20.Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/653 KARAR NO : 2022/690 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/67 ESAS - 2021/609 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı idare vekili dava dilekçesi ile özetle; dava dışı borçlu Şerife Şahin (TC:) hakkında 6183 SK hükümleri uyarınca icra takibi başlatıldığını, adı geçen borçlunun tapuda adına kayıtlı taşınmazlarının bildirilmesi için Niksar Tapu Müdürlüğü'ne müzekkere yazıldığını, Niksar Tapu Müdürlüğü'nce borçlu adına kayıtlı taşınmaz olarak Niksar İlçesi Yolkonak Mh 794 parsel sayılı taşınmazın bildirildiğini, taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ve satışının yapıldığını, ancak daha sonradan taşınmazın tapu kayıt malikinin borçlu değil TC no'lu Şerife Şahin olduğunun anlaşıldığını, taşınmazın gerçek maliki tarafından açılan dava sonucunda taşınmaz...
tapusunun iptali nedeniyle tapu kütüğü tutulmasından kaynaklı olarak hazine aleyhine, dava değeri tespiti ancak bilirkişi marifetiyle mümkün olduğundan belirsiz alacak davası olarak tazminat davası açıldığı, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle üzerindeki müktesebatla birlikte bilirkişilerce tespit edilen bedel artırım hakkının saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL'sinin Ordu Kadastro Mahkemesi'nin 2010/15 esas sayılı dosyasının 2013/214 karar sayılı kararının kesinleştiği 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemesine dava açtığını, bu davanın yargılaması sırasında dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 15.936 m2 olmayıp, 5.936 m2 olduğunun ortaya çıktığını, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün tapu kayıtlarına 10.000 m2 fazla geçtiğini, tapu sicilinin aleniyeti ve güven ilkesi gereği mülkiyeti iktisap edenin, genel kadastro tespiti ile başlayıp tedavül kayıtları ve dayanakları ile nihai kaydı oluşturan tapu sicil işlem aşamalarını oluşturan evrakı tetkik etme zorunluluğu bulunmadığını, Devletin tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan birinci derecede ve objektif sorumluluk esasına göre mesul olduğunu, bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, tapu sicilinin tutulması görevi ile ilgili yükümlü bulunan memurun yaptığı yanlış işlem ve kayıtta kusursuz olmasının bile, Devleti sorumluluktan kurtarmayacağını, bu nedenle, iyi niyetli müktesebin yolsuz tescile dayanarak kazandığı ayni haklar ve her türlü tazminat istemlerinin saklı olduğunu, bu somut olayda, tapu sicilinin tutulmasında tapu...
. - 2014/57 K. sayılı kararı ile tapusunun iptali ile orman vasfıyla tesciline karar verildiğini, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10/07/2015 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 285.886,60 TL'ye artırmış, dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulü ile davacılar hissesine düşen 285.886,69 TL'nin taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının da hissedarı olduğu taşınmazların bir kısmının tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....
Hukuk Dairesi başlıklı kısmının 15.maddesine göre “ Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar” hakkındaki istinaf istemlerini inceleme görevi Dairemize aitse de, istinaf istemine konu kararın verildiği dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davası değil, gerek dava dilekçesinde yazılı olduğu ve gerekse istinafa konu kararda ilk derece mahkemesince yapılan inceleme ve değerlendirmenin kapsamıyla kabul edildiği üzere, TMK’nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı zarar görene ödenen maddi tazminatın, ödemeye neden olan tapu işlemini gerçekleştiren tapu görevlileri ve bu işlemin yapılmasına sebep olunduğu iddia olunan diğer davalılardan rücuen tahsili davasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Dava konusu kıyı kenar çizgisine konu taşınmazın tesis kadastrosu sonrası oluştuğu, tapu kaydının hatalı tutulmasından kaynaklı zararın bulunmadığı, tapu kaydı oluştuktan sonra Uzunçayır baraj gölü inşaasına başlandığı, 2016 yılında ise kıyı kenar şerhinin tapu kayıtlarına işlendiği, davanın tapu sicilinin tutulmasından dolayı uğranılan zarar kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4....