Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu edilen taşınmazların davacılar adına olan tapu kaydının kıyı kenar çizgisi içinde yer alması sebebiyle iptaline karar verildiği, kararların 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ayrı yarı tarihlerde kesinleştiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat (Tapu sicillerinin tutulması kaynaklı rücuen) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Ordu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/143-149 sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA: Tapu kaydındaki hatalı payın düzeltilmesi ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2019/555 ESAS DAVA KONUSU : Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat (TMK.1007. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili adanı tescil edilen taşınmazların daha sonradan mahkeme kararı ile elinden alındığını ileri sürerek tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olarak TMK.nın 1007. Maddesi kapsamında tazminat talebinde bulunmuştur. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat (TMK.1007. madde) istemine ilişkindir....
Mahkemece, davalar birleştirildikten sonra, davacı kooperatifin açtığı davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 18.11.2013 havale tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen 16388,91 m² bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine, bu bölüme ilişkin olarak 1.229.168.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, davalı-davacı ...nin açtığı davada ise asıl dosya üzerinden karar verildiğinden esas hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza ilişkin davacının zararı ile tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğu arasında illiyet bağı olması gerektiğini, 3. Kişinin ağır sorumluluğu bulunması halinde illiyet bağının kesildiğini, davacı tarafın mükerrer icra takibi yapmak suretiyle hatalı işleme neden olduğunu, zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf vekillerinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ile davalı T4 vekilince istinaf edilmiştir....
Kapsamında devletin bu tür davalarda sorumluluğu için ortada tapu sicillerinin tutulmasından ötürü bir zararın olması, zararla tapu sicilinin tutulması arasında bir nedensellik bağının bulunması ve zararın tapu sicilinin hukuka aykırı biçimde tutulmasından doğması gerektiğini, tapu sicilinin tutulmasında hukuka aykırılık yoksa zaten Devletin sorumluluğu söz konusu olmaması gerektiğini, aynı maddenin ikinci fıkrası "Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder."...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; tapu iptalinin mahkeme kararı ile gerçekleştiğini, zamanaşımı sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, husumet yokluğundan red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman bitki örtüsüyle kaplı olduğunu, şerh dolayısıyla orman olduğunun bilinmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, faizin hatalı uygulandığını, davaya idarenin kusuruyla sebebiyet vermemesi nedeniyle nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 3....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007) tazminatın rücuu ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Dairesi belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı, kadastro tespiti sonucunda üçüncü kişi adına tespit görüp kesinleşen ve tapuya kaydedilen taşınmazı, tapu siciline güvenerek satın aldığını, daha sonra Hazine'nin açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda tapusunun iptal edildiğini belirterek uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Davacı, davasını tapu sicilinin tutulmasından doğan zarardan devletin özel hukuk ilkeleri gereğince sorumluluğunu düzenleyen ayrık nitelikteki TMK'nın 1007. maddesine dayandırmıştır. Bu maddeye göre Hazine'nin sorumlu tutulabilmesi için zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmış olması gerekir. Oysa, dava konusu zarara neden olan hatalı tespit, kadastro çalışmaları sırasında oluşmuştur. Taşınmaz, nitelik ve zilyetlik koşulu gerçekleşmeden üçüncü kişi adına tespit görmüştür....