Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi, aksi takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/238 E. - 2019/269 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi, aksi takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13/06/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, davacı vekili Av. ... ... ve temyiz eden davalı ... vekili Av. ...geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

      Devlet, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz olarak sorumlu olup tapu sicilinin tutulmasında, sicil görevlisinin hukuka aykırı bir işlemi ve bununla zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Eylemin kusura dayanıp dayanmamasının bir önemi bulunmadığından Devletin Sorumluluğu, kusursuz sorumluluğun özel bir durumu olarak ortaya çıkmaktadır. Burada, kusursuz sorumluluğun dayanağı, tapu siciline bağlı büyük çıkarların ve yanlış tesciller sonucunda sicile güven ilkesi yüzünden aynî hakların yeri doldurulmaz biçimde değişmesi ve bu hakların sahiplerinin onlardan yoksun kalmaları tehlikesinin varlığı ile açıklanabilir. Tapu sicilinin tutulmasını üzerine alan Devlet, tapu siciline tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlendiğinden, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan Devletin sorumluluğu, bir tehlike sorumluluğudur....

        Bu halde taşınmazı tapu sicilinde yazılı yüzölçümü miktarına güvenerek satın alan 3. kişilerin zararı ancak söz konusu olabilir. TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin sorumluluğu için salt tapu sicilinin hatalı tutulması yeterli olmayıp, zararın da tapu sicilinin tutulmasından doğması veya kaynaklanması gereklidir. Oysa somut olayda davacıların zararı, taşınmazın zemindeki gerçek yüzölçümü belirlenmeden önce taşınmazın kamulaştırma suretiyle davacıların mülkiyetinden çıkmasından kaynaklanmaktadır. Bir başka anlatımla, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zarar söz konusu değildir....

          DAVA: Tapu kaydındaki hatalı payın düzeltilmesi ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat talebine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01/03/2016 gün ve 2016/841 - 2016/2490 sayılı ilâmıyla oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı şirket ve davalı ... vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur....

            T4 Dava : Tazminat (tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir İli, İvrindi İlçesi, Karaçepiş Köyü Çambağlar mevkiinde 193/51 parselin Mustafa Türkan adına kayıtlı olduğunu, söz konusu taşınmazın davacı müvekkilinin dedesi ile tapuda malik olarak gözüken tarafın dedesi arasında 1959 yılında yapılan haricen satım sözleşmesi ile davacı müvekkilinin ailesine geçtiğini, dava konusu taşınmazın ilk kadastro faaliyetinin 1998 yılında yapıldığını, satım sözleşmesine uygun olarak tutanak düzenlendiğini, ancak daha sonra tapu kayıtlarının ne şekilde davalının üzerine geçtiğine bir anlam veremediklerini, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumlu olduğunu, tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararın müvekkiline ödenmesi gerektiğini...

            İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının yanlış uygulandığını, değerlendirme tarihi itibariyle geçerli İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, birim değerinin hatalı hesaplandığını, adil bir tazminat belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/407 E. 2015/60 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı T8 tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 925 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/04/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....

            Maddesine göre Devletin tapu sicil kayıtlarının tutulmasından kaynaklanan bir kusuru bulunmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 26. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme, 27. maddesinde ise; "Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir....

            Tapu müdür ya da memurlarının ihlal ettikleri hukuk kuralları ister genel olsun; ister salt sicilin tutulmasıyla ilgili olsun, her iki durumda da ortaya çıkan sonuç tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmuş olmasıdır (Dr. Lale Sirmen, Tapu Sicilinin Tutulmasından Doğan Zararlardan Devlet’in Sorumluluğu, Ankara, 1976 Sh. 63 vd). Bu nedenle sicilin hukuka uygun tutulması kavramı, tapu sicilinin tutulmasına ilişkin düzenlemelere uygunlukla sınırlı bir kavram olmayıp, hukukun genel ilkelerine de uygunluk gerekmektedir. Bunun dışına çıkan her hukuka aykırı davranıştan Devletin sorumluluğu asıldır....

              UYAP Entegrasyonu