Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayanılarak açılan davalarda, bu sorumluluk hallerine ilişkin olarak düzenlenen zamanaşımı, munzam zarar ve hakkaniyet indirimi ya da makul indirim kurallarının uygulanma imkanı yoktur. T.M.K.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125. maddesindeki) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesine dayanan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat isteminde ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 20.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat davası olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, davacılara ait tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu, (bakz. Y. 20....

        Dayanaksız ya da hukukî duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun .../.../.... gün ve ... E. -... K.; .../.../...gün ve ...-... E. - ... K.; .../..../.... gün ve ...- ... E. - ..... sayılı kararı)....

          , satın aldığı sıradaki yüz ölçümünün yanlış hesaplanarak, tapu senedine işlediğini, haliyle önceki alıcıdan kaynaklanmayan ancak tapu kayıtlarından kaynaklı zararının olduğunun tespit edildiğini, murisin iyiniyetli olarak ve tapu kaydına güvenerek bu yeri 8120 m2 üzerinden satın aldığını, ancak yapılan 3402/22- a uygulama neticesinde, tapu kaydının gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığını, TMK'nın 1007. maddesi gereği tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; T5 aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacının varlığını iddia ettiği zararın bizatihi tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığını, bu nedenle davanın hazine açısından pasif husumet yokluğu yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesine göre tazminat talep edebilmenin yasal koşullarının gerçekleşmediğini, dava konusu taşınmazlara konan şerhlerin orman kadastrosu sonucunda kesinleşen orman tahdit sınırlarına göre konulduğunu, dava konusu taşınmazlar kesinleşmiş devlet ormanı sınırları içinde kaldığını ve devlet ormanı olduğunu, tapu sicilinin yolsuz tutulmasından, tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmasından söz edilemeyeceğini ve TMK.’nun 1007. maddesi gereğince devletin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, kural olarak; 6098 sayılı Borçlar Kanununun 49. ve devamı maddesinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan tazmini sorumluluk, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte doğar ve zamanaşımı...

          Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. (YHGK'nun 05/03/2003 gün ve 2003/19- 152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14- 386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13- 618 E. - 2010/668 K. sayılı kararları) Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2 maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

          Tapu kaydının tutulmasından kaynaklı her hangi bir ihmal ya da kusur bulunmadığını bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu