Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup bu maddede düzenlenen sorumluluk kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, Tapu Sicil Müdürü yada memurunun kusuru olsun yada olmasın sicilin tutulmasında, kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı yada yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Bu nedenle somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007. maddesi uyarınca Tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğunun kabulü ile bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararıyla kısmen iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla kısmen iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelerden; dava konusu ........

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2019 NUMARASI : 2019/24 ESAS VE 2019/213 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007'den kaynaklanan maddi tazminat) KARAR : Adana 10....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut davada kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu, davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının da hissedarı olduğu dava konusu taşınmazların tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

      KARŞI OY YAZISI Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna göre orman sınırları içerisinde kalan davacılara ait taşınmazın tapusunun iptal edilmesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK md.1007) istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanunun 1007. (eski M.K. 917.md.) maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." Hükmü amirdir. TMK 1007. maddede yer alan “Devletin sorumluluğunun oluşabilmesi için; tapu sicilinin tutulmasında sicil görevlisinin hukuka aykırı bir eylem veya işleminin olması, bu eylem veya işlem sonucunda bir zararın doğmuş olması, eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan Devletin sorumluluğunun mevzuatımız içerisinde yer alan kusursuz sorumluluk hallerinden biri olduğu doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir....

        Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmiş olmaktadır. Bu durumda; dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığının kesin olarak belirlenmesi halinde, bu tapu kapsamında kalan taşınmazın orman olarak Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle, davacının zararının 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinde yer alan tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur ilkesi uyarınca, tapu kaydının yüzölçümü ve davacının hissesiyle sınırlı olarak belirlenecek olan taşınmazın değeri ve davacının oluşan zararının tazmini gerektiği kuşkusuzdur ( Y. 20. HD'nin 2016/2605 E ve 2018/761 K sayılı kararı)....

        Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/154 E. 2020/166 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Merkez İlçesi, Kurtköy köyü, 145 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1.034,30 m2'lik kısmının davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 11/09/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T6'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

        Bu duruma göre; -Tüm geldileri ve gittileri ile birlikte dayanak tapu kaydının (23/06/1955 gün ve 58 sayılı) ve 223 sayılı parselin kadastro tutanağının ve varsa dayanak tapu kaydının Tapu Müdürlüğü'nden getirtilip işbu tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının ya da başkaca bir taşınmaza revizyon görüp görmediği irdelenmeksezin, bu manada dava konusu taşınmazı iyi bilen yaşlı mahalli bilirkişiler belirlenerek mahallinde yeniden keşif yapılmaksızın, anılan dayanak tapu kaydının başka bir taşınmaza revizyon görmemiş olması ve dava konusu taşınmazı kapsaması halinde davanın esasının incelenmesi gerektiği düşünülmeksizin (dayanak alınan tapu kaydının gayrisabit hudutlu olduğu anlaşıldığı taktirde miktarı ile geçerli bulunduğunun gözetilmesi, diğer deyişle miktar fazlası kısmın kadastro tesbitinin iptal edilmesi nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir zararın oluşmayacağı, dayanak alınan tapu kaydı nedeniyle oluşan zararın miktar...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının sahibi olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

        UYAP Entegrasyonu