Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacıların sahibi olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....
Tazminat miktarı belirlenirken önemli olan bir diğer konu, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliğinin tespiti olup, arazi niteliğindeki taşınmazlarda; başka deyişle tarım alanlarında net gelir esas alınarak, arsa niteliğindeki taşınmazlarda ise emsal karşılaştırması yapılarak tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı hesaplanır. Gerçek zarar ne kadarsa, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....
Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan tapu kayıtlarının değerini yitirdiği, bu tapu kayıtları esas alınarak kadastroda oluşan tapuların da değerinin bulunmadığı, uyuşmazlığın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmayıp, hatalı kadastro işlemlerinden kaynaklandığı, bu nedenle Medenî Yasanın 1007. maddesindeki tapu kaydının tutulmasından kaynaklanmadığı için 1007. madde hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2019/151 ESAS 2019/559 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu Yalova İli, Esadiye Köyü 103 ada 29 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında verilen kararın kesinleşmesi sonrasında taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesi nedeniyle davacının uğradığı zarardan TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'nin sorumlu olduğunu belirterek 50.000,00 TL maddi tazminatın tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, tazminat şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır....
Köyü, 14 Kasım 2000 tarih, 11 sıra numaralı tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görmemesi nedeniyle müvekkillerinin uğradığı zarardan TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu iddia ederek şimdilik 500.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; TMK’nın 1007/3. maddesine göre, davaya bakma yetkisinin tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
Sonuç itibariyle, sicilin sağlıklı biçimde oluşturulması, tüm kayıtların usulünce tutulması, korunması, devamlılığı ve güvenilirliğini üstlenmiş bulunan Devletin; hukukun genel ilkeleri, Anayasa ve kanunlarca belirlenen usullerin takip ve icra edilmemesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zarardan, kusursuz ve mutlak bir sorumluluğu söz konusudur. Bu itibarla, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminat miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Somut olaya gelince, birleşen davanın davacısı ..., taşınmazın dava tarihindeki sürüm değeri kadar tazminat talebinde bulunduğu halde yanılgıya düşülerek resmi akitte gösterilen satış bedeli üzerinden tazminatın hüküm altına alınması doğru olmadığı gibi, ...'...
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle gerekli inceleme ve yargılamanın yapılarak, Fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Davalı Hazine' den 26.081,52 TL tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı rücuen tazminatın, 5.609,82 TL'sine 12/12/2016 tarihinden itibaren, 20.471,70 TL'sine 25/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline, Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin de yine davalıya tahmiline karar verilmesini" talep ve dava etmiştir. Dava; tapu kaydının tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Ancak 01/09/2021 tarihinden itibaren Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümü kriterleri yeniden düzenlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 2....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin taşınmazın üstün özelliklerine göre düşük kaldığını özellikle objektif değer artışı uygulanmamasının hatalı olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....