Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir (m.125/3). Sözleşmeden dönme hâlinde alacaklının sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğradığı zarar menfi zarardır. Menfi zarar ise, sözleşmenin kurulmamasından yahut geçersiz olmasından doğan zarardır ve bu bağlamda sözleşmenin kurulduğuna veya geçerli olarak kurulmuş bulunduğuna duyulan güvenin boşa çıkmasından doğan bir zarar söz konusudur. Alacaklının malvarlığının hâlihazır durumu ile sözleşme yapılmamış olsaydı arz edeceği durum arasındaki fark, menfi zararı meydana getirir. Menfi zarar da tıpkı müspet zarar gibi fiili zarar ve yoksun kalınan kâr yani kaçırılan fırsattan oluşur. Bu bağlamda yapılan sözleşmenin geçerliliğine güvenerek başka bir sözleşme yapmamak suretiyle kaçırılan fırsatlar da menfi zararın bir türünü oluşturur. (Fikret EREN: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2019, s.1186)....

    Davacı, delil tespiti amacıyla yapılan yargılama giderlerini maddi tazminat istemine konu etmiş olup, mahkemece tespit giderlerinin fiili zarar kapsamında talep edilebileceği gerekçesiyle maddi tazminat istemi yönünden kabul kararı verilmişse de, delil tespiti amacıyla yapılan yargılama giderleri HMK 323. madde çerçevesinde aynı dava içinde mahkemece re’sen hüküm altına alınabilecek nitelikte olup, bağımsız bir zarar kalemi olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemece, delil tespiti amacıyla yapılan giderlerin HMK 323. maddesi çerçevesinde yargılama giderleri olarak değerlendirilerek hüküm altına alınması ve maddi tazminat isteminin esası hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

      25 betonun fiyatının 87,00 TL/m3, C 20 betonun fiyatının 84,00 TL/m3 ve C 16 betonun fiyatının 80,00 TL/m3 olup ... fiyatlarındaki değişiklikler hariç birim fiyatın işin tamamlanmasına kadar geçerli olduğu, ... fiyatlarındaki fiyat artışı dışında fiyat farkı verilmeyeceğinin, sözleşmenin 4/12. maddesinde pompa birim fiyata dahil olup ayrıca ödeme yapılmayacağının, 4/23. maddesinde işverenin toplam ... ihtiyacının 15.000 m3 betonun 2012 yılına sarkması halinde aynı şartların geçerli olduğunun kararlaştırıldığını, işin devamı sırasında davalı şirketin keşide ettiği 26/03/2012 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmenin feshinden sonra müvekkili şirketin başka bir firmadan daha yüksek fiyatla ... almak zorunda kaldığı gibi ayrıca pompa ücreti ve mobil ... ücreti ödemek zorunda kaldığını, sözleşmenin feshinden kaynaklı işin gecikmesi vs.nedenlerle idare nezdinde oluşan zararlardan kaynaklı talep haklarının saklı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin feshinden...

        Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır: burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482). Menfi zarar, sözleşmenin feshi halinde istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde müspet zarar istenemez. Bunun sonucu olarak, aynı davada hem menfi zarar hem de müspet zarar talep edilemez....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden kaynaklı kar kaybı, portföy tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Emsal İstanbul BAM 12 HD DOSYA NO : 2018/1618 KARAR NO : 2020/554 kararı ile, "TTK’nun 122/5 m. uyarınca TTK 122.m. hükmü, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanacaktır. TTK 122.m. uyarınca tazminat talep edebilmek için, öncelikle karşı tarafla tek satıcılık vb. bir ilişki içinde olunduğunun ispatı gerekir....

          Kural olarak, sözleşmeyi fesheden taraf BK'nın 96 ve 108. maddeleri hükmünce, menfi zararlarını isteyebilir. Menfi zarar, akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zarara ilişkindir. Sözleşmenin feshi halinde, sözleşme ortadan kalktığından sözleşmeye dayanılarak zarar istenemez. Bir başka anlatımla, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan müspet zarar fesih halinde talep edilemez. Eksik imalât bedeli akdin ifasına yönelik olumlu zarar niteliğinde olduğu gibi, aktin süresinde ifa edilmemesi nedeni ile kararlaştırılan ceza da ifaya ekli olup fesih halinde istenemez. Bu nedenle davacının cezai şart isteminin reddi yerinde olmuş ise de, ifa niteliğindeki eksik imalât bedelinin kabulü doğru olmamıştır....

            Anılan hüküm uyarınca satış vaadi borçlusu temerrüde düşmüşse vaad alacaklısı olan alacaklının (davacının) yasadan kaynaklanan üç ayrı seçimlik hakkı vardır. Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı (BK m. 106/1), aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararın tazminini isteme hakkı (BK m. 106/11), akdin feshi ve menfi zararın istenmesi (BK m. 106/III) hakkıdır. Borçlu temerrüdünün sonuçlarını düzenleyen yukarıda yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı vaad borçlusu yüklenicinin mülkiyeti geçirme borcunu yerine getirmemesi (temerrüde düşmesi) üzerine Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinden kaynaklanan seçimlik hakkını akdin feshi ve menfi zarann istenmesi seçeneğini kullanarak mülkiyeti talep yetkisinden vazgeçmek suretiyle satış vaadine konu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin tahsilini istemiş, mahkemenin 2001/22 esasında kayıtlı açtığı alacak davası reddedilerek Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleşmiştir....

              Hukuk Dairesi 2019/4983 E- 2020/2182 K "Genel itibariyle müspet zarar sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı, menfi zarar ise, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından kaynaklanan zararı ifade etmektedir.(HGK’nun 29.09.2010 gün ve 2010/14- 386 E. 2010/427 K.). Yani, müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durum ile eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarar olup, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur; bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Davacı iş sahibinin bu talebi yüklenici ile yapılan sözleşme fesihle sonuçlanmamış olsa idi uğranılmayacak zarar olup menfi zarar kapsamındadır. Iş sahibi, sözleşmeyi haklı nedenle feshetmiş olması halinde yükleniciden menfi zararını isteyebilecektir. Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre davacı-karşı davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır.Davada iş sahibinin talep ettiği kalan işin başka bir yükleniciye tamamlattırılması halinde uğranılıp talep edilebilecek menfi zararın kaçırılan fırsat esasına göre hesaplanması gerektiği Yargıtay ve Dairemizin yerleşik içtihatlarında kabul edilmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu