Dosya içerisinde yer alan 09.03.2010 başlangıç tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre sigorta ettiren dava dışı .... ...'dur. Davaya konu trafik kazası 28.12.2010 tarihinde meydana gelmiş, sigortalı araç ise dava dışı sigortalı .... ... tarafından kazadan önce, 21.12.2010 tarihinde davalı ...'a ..... Noterliğinde satılmıştır. Davacı ... şirketi Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına dayalı olarak başvurabileceği kimse, yukarıda anılan madde uyarınca kendi akidi olan dava dışı .... ...'a karşı rücu hakkını kullanabilir. Bu nedenle davacı ... şirketinin davalı malik ...'a karşı rücu hakkı ve imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan rücu davası olduğunu, sigorta hukukundan kaynaklanan tazminat ve rücu davalarının, TTK'nun 4. maddesi uyarınca mutlak ticari davalardan olduğunu, davada görevli mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini talep etmiştir. Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesince 28/05/2021 tarihli 2020/322 Esas, 2021/196 Karar sayılı karar ile, 6102 sayılı TTK'nın "Ticari Davaları" düzenleyen 4. maddesi uyarınca davanın, her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğduğundan ticari dava sayıldığı, bu durumda davacının sigortalısı tarafından zarar sorumlusu olan davalı aleyhine açılacak olan tazminat davasının, zararın her iki tarafın da ticari faaliyetinden kaynaklanması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Bursa 2....
Dava zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Davacı ... şirketi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 95/2. maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşemeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Araç maliki ve sigorta şirketi arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi gereğince sürücünün ağır kusuru, yeterli ehliyete sahip olmaması veya alkollü olarak araç kullanması sonucu zarara neden olduğu takdirde sigortacı kendi akidine rücu hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın, başvuru sahibi (davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Başvuru sahibi (davacı) vekili, davacı ile davalı arasında işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiğini, davacıya ait iş yerinde meydana gelen iş kazasında ölenin yakınları için 290.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını açıklayıp ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, işveren mali sorumluluk sigorta sözleşmesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir....
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır. Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 08.09.2015 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir. Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava sigorta sözleşmesine dayalı rücu talebidir. Davacı vekili davalının kusurlu hizmeti nedeni ile müvekkilinin zarar gördüğünü, bu zararın sigorta sözleşmesi kapsamında giderildiğini ve halifiyet gereği bu bedeli davalıdan kendilerine verilemsi gerektiğini öne sürmüştür. Eldeki uyuşmazlık davalı ile dava dışı sigortalı arasında mevcut olan elektrik dağıtım sözleşmesine dayanmaktadır. Davacı halifiyet ilkesi gereği bu sözleşmede abonenin yerine geçmiştir. Bu halde sözleşmeye dayalı bir zarar talebi bulunulduğunda ispat yükü sözleşmede asli edim yükümlülüğü altında bulunan davalı üzerindedir. Davalının verilen dağıtım hizmetinin sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiğini ispat etmesi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının işleten sıfatına sahip olup olmadığının dava konusu uyuşmazlık açısından bir önemi bulunmadığını, 2918 sayılı Kanunun 95/2 maddesi uyarınca ödemede bulunan sigortacının başvuracağı kişinin, işleten sıfatına sahip olsa da olmasa da sigortalısı olduğunu, dolayısıyla sigorta şirketinin, yaptığı ödemenin ardından sadece sigorta ettirene başvurabileceğini, bu emredici hüküm uyarınca hem sigorta şirketinin, işleten sıfatını taşımasını öne sürerek aracı kiralayana rücu etmesinin yasaklandığını, hem de sigorta ettirenin işleten sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın sigorta ettirene rücu hakkı tanındığını, mahkemece davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, sigorta sözleşmesine dayalı rücu alacağıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının işleten sıfatına sahip olup olmadığının dava konusu uyuşmazlık açısından bir önemi bulunmadığını, 2918 sayılı Kanunun 95/2 maddesi uyarınca ödemede bulunan sigortacının başvuracağı kişinin, işleten sıfatına sahip olsa da olmasa da sigortalısı olduğunu, dolayısıyla sigorta şirketinin, yaptığı ödemenin ardından sadece sigorta ettirene başvurabileceğini, bu emredici hüküm uyarınca hem sigorta şirketinin, işleten sıfatını taşımasını öne sürerek aracı kiralayana rücu etmesinin yasaklandığını, hem de sigorta ettirenin işleten sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın sigorta ettirene rücu hakkı tanındığını, mahkemece davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, sigorta sözleşmesine dayalı rücu alacağıdır....
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 06.12.2003- 2004 tarihlerini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre davalı Opal Tur.Ot. ve Tic. Ltd. Şti. nin sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı ... şirketinin sigorta ettiren konumundaki sigorta sözleşmesinin tarafı olan davalıya rücu imkanı bulunduğunun kabulü zorunludur. Davacı ... şirketi vekili sigortalı aracın yolcu taşımaya ruhsatı bulunmadığını zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B.4.e maddesine göre rücu koşullarının oluştuğunu belirtmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.maddesinde sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebileceği haller sayılmıştır....
KTK'nın 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür. Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır....