WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....

    -TL hasar ödemesinde bulunmuştur.Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. ((1) Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir....

      Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....

        Dava, trafik sigorta (ZMSS) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece olayda sürücünün haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olduğu ve araç maliki işletenin sorumlu olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Somut olayda davalı, kazayı yapan aracın işleteni olup davacı şirketin sigortalısı ve sigorta sözleşmesinin tarafıdır. Davacı sigorta şirketi sigortalı aracın, dava dışı üçüncü kişinin sürücü belgesiz olarak kullanımı sırasında başka araca zarar verdiğini iddia etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, kasko poliçesinden kaynaklanan rücu tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava ise kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanana tazminat davasıdır. Davacı ...Ş. davalıya ait aracın kasko sigortacısıdır. Kasko sigortacısı sözleşme kurulduktan sonra poliçe limitleri dahilinde sigortalıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tamamından sorumlu olduğu halde kasko sigorta şirketinin de diğer davalıların kusur oranına göre hasar bedelinden kısmen sorumlu tutulması doğru deil bozma nedeni ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

              Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                in tam kusurlu olmasına rağmen tazminat ödemesi yaptığını, davacı tarafın yeterli ve gerekli araştırma yapmadan yaptığı ödemeyi davalılara rücu etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların Tarsus 2.İcra Dairesi'nin 2012/2718 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1301. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                    Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmeden icra takibine konulduğunu, müvekkil şirketin poliçe limitine göre 4.316,00 TL ödeme yaptığını, müvekkil şirketin, davalı sigortalısından ödediği bedeli rücu hakkının bulunduğunu belirterek 4.316,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin aracını bir yıl süreyle kiraladığını, işleten sıfatının bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, kusur oranlarını kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 4.316,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu