WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; 2918 sayılı yasanın 109/4. maddesi gereğince, trafik kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakkının kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı, eldeki rücu davasının 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ödeme belgesinin 7.10.2011 tarihli olup, 24.3.2014 dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sağlık sigortası poliçesi uyarınca hak sahibine ödenen tedavi giderinin 6111 sayılı Kanun uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumundan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Rücu davası, sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Bu nedenle sigortacı tarafından açılan rücu davası aslında bir tazminat davasıdır....

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait araç sürücüsünün, olayda tam kusurlu olduğunu ve olay yerini terk ettiğini belirterek sigortalısından rücuan tazminat talebinde bulunmuştur. Oysa ZMM sigortasında; olay yerinde bulunmamak, ağır kusur ve kasıt dışında olayda tamamen kusurlu olmak tek başına sigortalısına rücu hakkı vermez. ZMM Sigortası Genel Şartlarının 4/f bendinde düzenlenen halin değerlendirilebilmesi için de kazanın bedensel bir zarara neden olması gereklidir....

      Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücu davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsi nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsi ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'i haleftir....

        Somut olayda davacının iddiası yasal ve sigorta poliçesinden kaynaklanan zorunluluklar nedeni ile tedavi giderlerine ilişkin ödemenin yerine getirildiği ancak tedaviyi yapan özel sağlık kuruluşunun tahsil ettiği tutarın trafik kazası nedeniyle acil tedavi uygulanan kişilere 2918 sayılı KTK'nın 8/I-b-5. bendi gereğince Sağlık Bakanlığı tarifesinin uygulanması gerektiği ve sözkonusu tarifeye göre yapılan ödemenin fazla olduğudur. 6111 sayılı Yasanın 54. maddesi ile kaldırılan 2918 sayılı KTK'nın 8/I-b-5. bendi gereğince Sağlık Bakanlığı tarifesinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak dava dışı yaralıya davalı sağlık kuruluşu tarafından yapılan tedavilere ilişkin belgelerin toplanması ile uygulanan acil ve acil hal dışında devam eden tedavilerin belirlenmesi, acil hal dışındakilerin kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespiti ve acil durumda yapılan tedavilerin Sağlık Bakanlığı tarifesine göre alınması gereken miktardan fazla bir tedavi ücreti tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin...

          Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK 45. maddesi gereği, sürücülerin, sağlık durumlarında sürücülüğe engel bedensel bir değişikliğin görülmesi ve tespiti halinde sağlık kuruluşlarında muayenesi istenir ve yönetmelikte belirtilen sağlık şartlarını kaybettiği sağlık kurulu raporu ile belgelendirilenlerin sürü- cü belgeleri geri alınır. Bunlardan kaybettiği sağlık şartlarını yeniden kazandıklarını sağlık kurulu raporu ile belgelendirenlere sürücü belgeleri geri verilir hükmüne yer verilmiştir....

            Müdürlüğü'nde 2021/11107 E. dosya numarasıyla takip yapıldığını ancak takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın ilgili maddesi uyarınca sigortalısına rücu hakkını kullandığını belirterek davanın kabulü ile davalının Ankara 28. İcra Müdürlüğü 2021/11107 Esas numaralı icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, yüzde 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir. GEREKÇE : Dava, ZMMS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; Davacı sigorta şirketi ZMM sigorta poliçesi uyarınca kendi âkidi olan sigortalısına rücu etmektedir. H.M.K.'...

              haklarına halef olduğu; davacının, sigortalısının halefi olarak ancak sağlık sigortacısı olduğu kişinin sahip olduğu haklara sahip olabileceği ve onun tazmin talebinde bulunabileceği kişilere rücu edebileceği; kaza tarihi itibariyle geçerli olan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının A.1. maddesi uyarınca, zarar gören 3. kişi konumunda olmayan araç sürücüsünün (davacı sigortalısının) uğrayacağı zararları, sürücüsü olduğu aracın trafik sigortacısına yöneltemeyeceği açıktır. Bu durumda mahkemece; sağlık sigortalısının haklarına halef olan davacının, davalı ...Ş. tarafından trafik sigortalı aracın sürücüsü olan sigortalısına karşı sorumluluğu bulunmayan trafik sigortacısı ......

                Dava, ferdi kaza sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, davacılar sigortalı murislerinin kazaen boğularak öldüğünü ileri sürerek poliçe teminatının tahsilini talep etmiş, mahkemece de somut olayda vuku bulan boğulma rizikosunun poliçe kapsamında yer alan bir kaza sonucu oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosyada bulunan bilgi ve belgelerden ölenin yüzmek için girdiği ırmağa, olay günü ölen dışında başka kişilerin de yüzmek için girdiği, olay günü ırmakta her zamankinden farklı bir akıntı veya olağan üstü bir durum bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ölümün kazaen gerçekleştiğinin ve poliçe kapsamında kaldığının kabulü yerine mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır. Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi 12/10/2016 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir. Sigorta Genel Şartlarından, Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Sağlık Sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Temyiz inceleme görevi, Başkanlar Kurulu Kararı ve 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca Yüksek 11.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 6.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu