Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Manevi tazminat isteminin irdelenmesine gelince; Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 332. maddesinin karşılığı olarak çağdaş bir yaklaşımla düzenlenen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 417. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçilerde iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür" hükmü ile, 4857 sayılı İş Kanunu'nun mülga 77/1. maddesiyle bütünlük sağlandığı gibi 3. fıkrasındaki "İşverenin yukarıdaki hükümler dahil kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir" hükmü ile de hizmet sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğun hukuki niteliği konusunda tartışmalar sona erdirilmiş, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan ölüme ve vücut bütünlüğünün zedelenmesine...

    DAVA : Tazminat (Rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 08/01/2020 KARAR TARİHİ : 28/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2022 Ankara 11.İş Mahkemesi 2020/19 Esas 2020/121 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gelmiş olmakla mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı...'in müvekkil şirket bünyesinde " memur (okul) 4110.07 " iş koduyla 17.08.2018 tarihinde çalışmaya başladığını, müvekkil ile davalı "Özel Öğretim Kurumlarında Görev Alan Eğitim Personeline Ait İş Sözleşmesi" belirli süreli iş sözleşmesini 1 yıl süre ile imzalamış olduğunu, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesinin akabinde davalı tarafından imzalanan iş sözleşmesinin " 6. maddesinin e bendini" ihlal ettiğinin tespit edilmesini ve fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL tazminatın davalı tarafından müvekkile ödenmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm :Davanın reddine Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davacıya ait adli sicil kaydının incelenmesinden mahsuba konu olabilecek ilamın varlığı da nazara alınarak, tazminat davasına dayanak teşkil eden Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/267 esas 2008/127 Karar sayılı dosyasında, davacının tutuklu kaldığı Yağma suçundan beraat ettiği ancak aynı ilamda 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan 10 ay hapis cezası verildiği ve TCK'nın 63. maddesi gereğince mahsup kararı verildiği mahkumiyete dair hükmün temyiz edildiği de dikkate alınarak, kararın kesinleşip kesinleşmediği ile mahsup işleminin iş bu ilam ve adli sicil kaydındaki ilamlar bakımından yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik soruşturma ile yazılı...

        İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan tazminat davasıdır. Mahkemece dosya kapsamına sunulan bilgi ve belgeler kapsamında yapılan bilirkişi raporunda belirlenen tespitler de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. Taraflar arasında kredi sözleşmesi olduğu konusunda bir uyuşmazlık olmayıp bu sözleşme gereğince davalının , davacı tarafça ödenmediğini iddia ettiği KKDF ve BSMV bakımından kendisine vergi dairesi tarafından kesilen cezanın davacıdan tahsilini talep edip edemeyeceği ve vergi incelemesinden sonra davalı banka tarafından yeniden tanzim edilen ödeme planına göre davalının davacıdan tahsil ettiği KKDF ve BSMV'yi davacının davalıdan talep edip edemeyeceği yönündedir....

        FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/234 Esas KARAR NO: 2022/218 DAVA: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/08/2018 KARAR TARİHİ: 16/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının konuşma ----- ----- olduğunu, ------- ---- olduğunu, davacının kendisinin bulmuş ------- anlama dikkat yeteneklerini ---------gelirtirdiğini, ------ kurduğunu, bahsi geçen ------- tasdik ve tarihini tescil ettirdiklerini, bu eğitim--------- tanınmaya -------- olumlu geri dönüşler almaya başladığını, davacının------ yapmış olduğu bir anlaşmayla isim ve model hakkının tamamı kendisinde mahfuz olacak şekilde ----- şirketten ortaklık verdiğini, bu kişiler ile ilgili sözleşmeye binaen ----işletmeye başladıklarını, ----- olduğu röpotajda; ----- tanıtmış ve haksız rekabet...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/237 KARAR NO : 2023/376 DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/12/2017 KARAR TARİHİ : 15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılar arasında Antalya ......

            Anılan madde hükmü gereğince, akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için, kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.12.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 9. ve 16. maddesinde yapılan düzenlemeye dayanarak akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ile tahliye isteminde bulunmuştur....

              Sağlık sigortası kapsamında sigortalı ve hak sahiplerine sağlık hizmeti sunmakta olan davalı Kurum, 5510 sayılı Kanunun 73. maddesi uyarınca eczanelerle sözleşme imzalayarak ilaç temin etmektedir.Dava konusu uyuşmazlık bu yetki çerçevesinde oluşan bir ihtilafa değil,bu yetkiye dayanarak yapılmış bir sözleşmeden çıkan uyuşmazlığa ilişkindir.Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96 ve devamı maddeleri olduğundan, davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararlarıda bu yöndedir....

                Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu olduğundan, davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.6.2003 gün ve 2003/21–95 E . 2003/113 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca, mahkemece; davanın esasına girilmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

                  olup, manevi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu