WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı,25.12.1996 tarihli noter gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 425 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan hisselerini 50.000,00 TL (eski TL) karşılığında davalıların satmayı taahhüt ettiklerini,davalılara güvenerek bugüne kadar devir ve tescil için davalıların müşterek mülkiyete geçişini ve intikallerini yapmalarını beklediğini,fakat davaya konu taşınmaz hakkında kamulaştırmasız el atma nedeniyle davalılarca dava açıldığını ve davaların da sonuçlandığını öğrendiğini,taşınmazın devir ve tescilini talep etme imkanının kalmadığını ileri sürerek, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle uğramış olduğu menfi ve müspet zararın tazmini kabilinden,satış vaadine konu hisselere ait kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik dava değeri olan 10.000,00 TL'lik kısmının kamulaştırma tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılarca ödenmesine,aksi halde sözleşmeye aykırılıktan dolayı uğradığı tüm...

    Dosya kapsamından, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmadığından ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi uyarınca Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan hukuk davalarının tarafların sıfatlarına bakılmaksızın ticari dava olduğu kabul edilmişse de taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklandığından; Kooperatifler Kanununun anılan hükmünün somut olayda uygulama yeri olmadığı gibi eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu bakımdan, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      olarak çözümü ve zararın giderilmesi açısından müvekkili temsilen vekili tarafından Espiye Belediyesi'ne yazılı başvuruda bulunulduğunu ancak belediye tarafından reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL'nin bilirkişi marifetiyle tespit edilecek olan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan zararlarının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 1479 ve 5510 sayılı kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak kanunda başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96 ve devamı maddeleri olduğundan, davanın ticaret mahkemesinde değil, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Somut olayda; uyuşmazlığın, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı tartışmasızdır. Hâl böyle olunca davada uyuşmazlığın çözümünde 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yeri olmadığı gibi, uyuşmazlığın bu Kanundan doğduğunu ortaya koyacak başkaca bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu olup, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle işin esası hakkında karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; uyuşmazlığın, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı tartışmasızdır. Hal böyle olunca davada uyuşmazlığın çözümünde 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yeri olmadığı gibi, uyuşmazlığın bu Kanundan doğduğunu ortaya koyacak başkaca bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu olup, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle işin esası hakkında karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup davada, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96. ve devamı maddeleri olduğundan, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/10/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup davada, 1479 ve 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun 96. ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; "...Davacının ticari itibar kaybından dolayı uğradığı manevi tazminat talebi yönünden dava konusu somut olay irdelendiğinde ise; her ne kadar davacı tarafından davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle ticari itibar kaybına uğradığını belirterek manevi tazminat talep etmiş ise de; davacının 6102 sayılı TTK'nın 16. maddesinin 1.fıkrasına göre tacir sıfatına haiz olduğu, yine aynı kanunun 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, dosya kapsamına göre davalının davacıya karşı herhangi bir haksız fiilinin olmadığı; yine yukarıda ayrıntısı ile izah edildiği üzere davacının davalıdan prim alacağı ve gerçek anlamda maddi zararının olmadığının tespit edildiği, dolayısı ile davacının nasıl bir ticari itibar kaybına uğradığının dosya kapsamı ile anlaşılamadığı, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan eldeki alacak davasından dolayı davalının davacıya karşı sözleşmeye...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki manevi tazminat, tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ... 13....

                  UYAP Entegrasyonu