Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haklı nedenle feshe dayalı olarak gerçekleşen zarar isteminin, TBK’nin 125/son ve 126. maddeleri uyarınca olumsuz zarar olabileceği, davacının zarar olarak sunduğu hususun, sözleşmenin feshinden önce uygulanan fiyat farkı nedeniyle oluşan kar mahrumiyetine ilişkin olumlu zarar olması ve sözleşmede kar mahrumiyetine ilişkin zararın da istenebileceğinin hüküm altına alınmaması ile sözleşmenin feshi halinde muhtemel kazanç kaybının isteyemeyeceği konusunda tereddüt bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde muhtemel kazanç kaybına ilişkin davacı tarafın talebi yerinde görülmemiştir (Yargıtay 11. HD’nin 24.05.2022 gün ve 2020/7382-2022/3975 sayılı ilamı)....

    Haklı nedenle feshe dayalı olarak gerçekleşen zarar isteminin, TBK’nin 125/son ve 126. maddeleri uyarınca olumsuz zarar olabileceği, davacının zarar olarak sunduğu hususun, sözleşmenin feshinden önce uygulanan fiyat farkı nedeniyle oluşan kar mahrumiyetine ilişkin olumlu zarar olması ve sözleşmede kar mahrumiyetine ilişkin zararın da istenebileceğinin hüküm altına alınmaması ile sözleşmenin feshi halinde muhtemel kazanç kaybının isteyemeyeceği konusunda tereddüt bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde muhtemel kazanç kaybına ilişkin davacı tarafın talebi yerinde görülmemiştir (Yargıtay 11. HD’nin 24.05.2022 gün ve 2020/7382-2022/3975 sayılı ilamı)....

      Menfi zarar uygulanacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi sonucu güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Olumsuz zararın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK'nın 125/III., ...106/II. maddesindeki genel düzenlemelerdir. Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri, noter ücreti ve yapılmış bulunan imalâtın bedeli de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme bedel karşılığı inşaat sözleşmesi olup yapılacak imalâtın bedeli KDV hariç 3.330.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Davacı menfi zarar kapsamında sözleşmenin feshinde kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın imalât bedelini talep edebilir....

        Yerleşik yargı kararlarına göre sözleşmenin geriye etkili olarak feshi halinde, kusurlu olmayan taraf kusurlu taraftan ancak menfi zararlarının tazminini isteyebilir. Kusurlu olmayan taraftan ise menfi ya da müspet herhangi bir zarar tazmini söz konusu olmayıp sadece yararlı imalat ve giderlerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenmesi mümkündür....

        de tanımlanan zararın menfi zarar olduğu, davacının beyanlarından dava konusu ettiği menfi zarar kaleminin sözleşme konusu ürünlerin temin edilebilmesi için ödenecek bedelin tespiti ve fazladan ödemek zorunda kalınacak bedel sebebi ile uğranılan zarar kalemi olduğu, yani davacının bir anlamda kaçırılan sözleşme fırsatı nedeniyle eserin daha pahalı meydana getirilecek olması nedeniyle uğrayacağı menfi zararı talep ettiği, ancak davacının dava tarihi itibariyle bu kapsamda gerçek anlamda bir menfi zararının bulunmadığı, zira talep edilen menfi zarar kaleminin spekülatif olduğu, davacının dava konusu sözleşmenin hükümsüz kalmış olması nedeniyle sözleşme fırsatı kaçırdığını veya eseri üçüncü bir kişi ile anlaşarak daha pahalı meydana getirdiği hususunu ispatlayamadığı (ileri dahi sürmediği), davacının malvarlığında bu kapsamda bir azalma olmadığı, davacının ileride yapıp yapmayacağı belli olmayan bir masrafı davalıdan spekülatif olarak talep etmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple davacının...

          Davacı davalının acentesi olduğunu, davalı tarafından sözleşmenin haksız fesih edildiğini, sözleşmenin haksız fesih edilmesinden dolayı sözleşmenin feshinden sonraki dönemde devam eden poliçelerin komisyon bedellerini, 5684 sayılı yasanın 23 maddesinin 15-16 fıkraları uyarınca davalı tarafından verilmesi gereken tazminatı ve teminat mektubunun haksız yere nakde çevrilerek irat kaydedilmesi nedeni ile uğradığı zararın ödenmesini talep etmektedir. Davacı bozma ilamı sonrası 5684 sayılı yasanın 15-16 fıkrası uyarınca istenen tazminat hakkından feragat etmiştir....

            Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının taleplerinin haksız olduğunun ve davalının kendi kusuruyla sözleşmenin feshine sebep olduğundan tazminat talep edemeyeceğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının bir zararının bulunmadığını, aksine müvekkilinin zarar gördüğünü, sözleşmenin davacının kusuru ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının bayilik sözleşmesi kapsamında ödemelerinin düzenli olarak yapmadığını, kambiyo senetlerini vadesinde ödemediğini ve sözleşmenin 13/3. maddesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 7/4. maddesinde de bayinin satın aldığı ürün bedelinin, fatura tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacıyı fazladan borçlandırmadığını, davacının borcunu kabul etmesine rağmen yazılı mutabakat vermediğini, sözleşmesinin feshinden sonrada borcu inkar ettiğini, sözleşmeden kaynaklı borcun yazılı olarak talep edildiğini, ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını ve sözleşme ilişkisinin çekilmez hale...

            Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının taleplerinin haksız olduğunun ve davalının kendi kusuruyla sözleşmenin feshine sebep olduğundan tazminat talep edemeyeceğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının bir zararının bulunmadığını, aksine müvekkilinin zarar gördüğünü, sözleşmenin davacının kusuru ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının bayilik sözleşmesi kapsamında ödemelerinin düzenli olarak yapmadığını, kambiyo senetlerini vadesinde ödemediğini ve sözleşmenin 13/3. maddesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 7/4. maddesinde de bayinin satın aldığı ürün bedelinin, fatura tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacıyı fazladan borçlandırmadığını, davacının borcunu kabul etmesine rağmen yazılı mutabakat vermediğini, sözleşmesinin feshinden sonrada borcu inkar ettiğini, sözleşmeden kaynaklı borcun yazılı olarak talep edildiğini, ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını ve sözleşme ilişkisinin çekilmez hale...

            Sözleşmenin haklı olarak feshi halinde, 6098 Sayılı TBK'nın 125/3. Maddesi gereğince ancak menfi zarar talep edilebilir. Gerçekten, TBK’nın 125/3. maddesi gereğince "… borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat edemezse alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zararın tazminini de talep edebilir." Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Olumsuz zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müsbet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır....

            DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşmenin feshinin davalı tarafından bildirildiği sabit olup, uyuşmazlık feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı bu kapsamda davacının portföy tazminatı, maddi tazminat, manevi tazminat, müspet zarar, kira ve cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında 18.05.2016 tarihli bir acentelik sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin süresinin beş yıl olarak kararlaştırıldığı, davalının 20.03.2018 tarihli fesih ihbarnamesiyle sözleşmenin 22.03.2018 tarihi itibariyle feshedildiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu